İÇİNDEKİLER

İÇERİKLER

1 Kasım 2015 Pazar

Review: Bereketli Topraklar Üzerinde

Bereketli Topraklar Üzerinde Bereketli Topraklar Üzerinde by Orhan Kemal
My rating: 2 of 5 stars

Tecrübesiz ve saf üç genç, Yusuf, Hasan ve Ali Sivas’taki köylerinden yola çıkar, Çukurova’ya çalışmaya giderler. Şehrin ve Çukurova’nın acımasızlığı ikisini yer, öldürür. Yusuf köyüne sağ –biraz da yaralı– dönebilecektir. Romanda yalnız kapitalist-emekçi değil aynı zamanda köylü-şehirli çelişkisi etkisi var. Örneğin “donuyoruz” yerine “donuyok” deme vurgusu. Şehirli gibi konuşamama korkusu da önemli bilinmiştir, 50’li yıllarda. Din fanatikliğinin eşitsizliği arttıran etkisinin de ele alındığı görülüyor. Bu topraklarda Hacı Bayramı Veli zamanından beri hep böyle olmamış mı? Cehennem korkusu var sandıklarımız, yemez düşündüklerimiz, eşitlik sağlanır dediklerimiz, kitleleri
hep cennet ümidi verip, kandırıp eşitsizliğe razı etmedi mi? Ve daha sonra lafı dolandırmadık mı “yiyecekse bunlar yesin” diye? Bereketli Topraklar Üzerinde’yi çokları Orhan Kemal’in en iyi romanı kabul ediyor. 1979’da bir filmi çekilmiş, sıkıyönetim yasaklamış. Gerçekçi (realist) Germinal’in köylü sınıfı versiyonu gibi. Kürt tarım işçilerinin halleri, tavırları hiç iyi ifade edilmemiş. Acaba 1954’te sol, ayrılıkçı Kürtçülüğü keşfetmemiş miydi? Çok çirkin bir kadın tasviri var. Bu çirkinlik erkeklerde aynı derece çirkinleştirilmeye çalışılsa da bir türlü dengelenmiyor. Bazı bölümleri objektiflikten uzak, mesaj verme kaygısının baskısı altında kaleme alınmış. Kanaatimce, romandan yalnızca işçi ve köylü sınıfının garibanlığını almak yanlış. Bu vesileyle aynı zamanda bu yoksul memleketin nasıl bir iktisadi mucize gerçekleştirdiğini özellikle eğitim, kültür ve teknolojide ne büyük atılımlar yaptığını da takdir etmeliyiz. İki verdim, vakti olan okusun.

View all my reviews

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder