İÇİNDEKİLER

İÇERİKLER

27 Aralık 2016 Salı

(9) Hendese Bilmeyen Toplum

Oyun teorisini geliştiren matematikçi John Nash öleli bir yıl oluyor. Bazılarımız kendisini Ron Howard’ın A Beautiful Mind (2001) filminden tanır.

Ölmeden birkaç yıl önce Türkiye’ye gelmiş bir konuşma yapmıştı. John Nash "iyi matematik bilmeyen toplumlarda adalet yoktur" demişti. Adaletin matematik ile gerçekten kuvvetli bir bağlantısı var.


Yalnız bu sözü ilk duyduğumda bana halen uzman hekim olan arkadaşım Cihat Burak Sayın’ın daha ortaokuldayken öğretmene "ileride hâkim olursak bayağı kesirler ne işimize yarayacak?" sorusunu çağrıştırmıştı. Öğretmenin bu soruya cevabı "miras pay ederken kesirlerden yararlanacaksınız" olmuştu.

Hatırladığım başka bir olay ise hendese (geometri) bilmeyen kadı rivayetiydi. Olayın özeti bir kişi bir başka kişiye her bir kenarı 100 arşın olan kare şeklinde bir tarla vermeye borçlanmıştır. Borçlu alacaklıya her bir kenarı 100 arşın olan kare şeklinde bir tarla vermek yerine her bir kenarı 50 arşın olan kare şeklinde iki tarla verir.

Tabi "kadılık" olurlar. Kadı "hakkıdır" deyince alacaklı temyiz kadısına gider. Temyiz kadısı kararı bozar: "Hakkının yarısıdır."

Başka bir rivayete göre ise bir kişi bir başka kişi ile anlaşmış, buna göre evinin bahçesinde eni 2 arşın, boyu 2 arşın ve derinliği 2 arşın olan küp şeklinde bir çukur kazması için 10 akçe verecektir. Yalnız bahçenin sahibi fikir değiştirir. Eni 2 arşın, boyu 2 arşın ve derinliği 2 arşın olan küp şeklinde bir çukur yerine eni 4 arşın, boyu 4 arşın ve derinliği 4 arşın olan küp şeklinde bir çukur kazılmasını ister. İş bittikten sonra çukur kazıcıya daha büyük bir çukur kazdığı için 10 akçe yerine 20 akçe öder. Kadılık olurlar. Kadı "hakkıdır" der. Temyizde ise karar bozulur.

***

Alan hesaplama ve hacim hesaplama kurallarını bilmek açıkça görüldüğü gibi adaleti sağlıyor. Bunu birçok matematiksel kural olarak genişletmek mümkün.

Lobaçevski'nin dediği gibi hiçbir matematiksel çalışma yoktur ki bir gün uygulama alanı bulmayacak olsun.

Nash'ın asıl kastettiği bir toplumda her ne kadar herkesi matematikçi yapamasanız bile, yeterince matematiksel düşünen bireyin olmamasının adaletsizliğe yol açabileceği fikriydi. Ancak matematikçilerin cesur olması da önemlidir.

İsmet İnönü der ya "Bir memlekette namus erbabı, lâakal (en az) namussuzlar kadar cesur olmadıkça, o memleket için kurtuluş yoktur".

Matematikçiler de cesur olmalıdırlar. Çünkü adalet ekmek gibidir, su gibidir, "dünya yıkılsa da (*)" yerini bulmalıdır.


(*) Latin atasözü, Fiat justitia, pereat mundus. Çevirisi: Dünya yıkılsa da adalet yerini bulmalıdır.


İndir

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder