İÇİNDEKİLER

İÇERİKLER

15 Kasım 2020 Pazar

Ah Ah Nerede O Eski Ramazanlar / Ah Ah Köy Enstitüleri Kapatılmasaydı Sen O Zaman Görecektin Bu Ülkeyi!!!

Toplum olarak eskiyi yad etmeyi çok severiz... Eskiyi yad etmeye ve özlem duymayı nostalji diye tanımlamışlar... Ancak bizim eski yad etmemizin amacı, genellikle, eski zamanları özlememizden ziyade eskiden var olan bir olumlu durumun şimdilerde olmamasının bizlere yüklediği sorumluluktan kurtulma içgüdüsünün bir sonucu... Başka bir deyişle, samimiyetsiz bir özlem bildirimi... 

Eski ramazanlarda yapılan eğlencelere televizyonda rastlasa hızla zaplayacak kişilerin veya büyüklerimizin geçmişe seslenişinin simgesidir o "ah ah nerede o eski ramazanlar" repliği... Olsun varsın gene de zararsızdır bu eski dönemlere hafiften sesleniş... biraz da romantiktir... 

Peki eski zamanlara yönelik yapılan en samimiyetsiz, tehlikeli, ikiyüzlü sesleniş hangisidir, bilir misiniz? Tabii ki artık şehir efsanesi haline gelen "köy enstitülerini" ve bu enstitülerinin kapanış hikayesini hiç merak etmeyenlerin seslenişidir. 

Köy enstitüleri Büyük Önder Atatürk'ün cumhuriyeti kurduktan sonra cehalete karşı açtığı eğitim seferberliğinin çoban yıldızıydı. Köylüyü milleti efendisi yapma ve ülkemizi çağdaş medeniyet seviyesine çıkarmanın başarılı projesiydi. 

Kısa zamanda ülkenin en ücra köşelerinde ülke insanını hem üretim hem de sanat bakımından geliştirme konusunda ciddi başarılar elde etti... 

Peki sonra ne oldu? Aydınlanma yolunda elde edilen her başarı gibi bu eğitim başarısı da cezasız kalmadı. 

Kimler mi cezalandırdı köylüyü ve milleti aydınlanmaya götüren bu projeyi? Başta CHP'li toprak ağaları baltaladı bu projeyi çünkü birkaç idealist öğretmen dışında halka "eğitilmez ve eğitilmesi için çabaya değmez" gözüyle bakan seçkinci CHP anlayışı bu eğitim seferberliğini politik çıkarlara kurban etti... 

Köy enstitülerinin sabotaj sürecinde ilk darbe İnönü'den geldi. Ülkeyi, İkinci Dünya Savaşına sokmayacak kadar yüksek iradeye sahip olan, Atatürk'ün ölümünden sonra daha cenazesi kalkmadan bir gün sonra Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturan İnönü, Amerika'dan gelecek yardımı ve dolayısıyla yaklaşan seçimleri kaybetme korkusuyla köy enstitülerinin ruhunu çökertecek yasal düzenlemeleri yaptı ve köy enstitüleri etkisiz hale getirildi. 

Sonrasında iktidara gelen KARŞI DEVRİMİN gözbebeği Demokrat Parti İhaneti köy enstitülerine öldürücü darbeyi vurdu. 

Kısacası, günümüzde köy enstitülerinin kapanmasını en çok diline dolayan CHP seçmeni bugüne kadar bu ilerici eğitim projesini kimin şahsi politik çıkarlarına kurban ettiğini ya araştırıp öğrenmedi ya da bilmezlikten geldi... Günümüze kadar devam eden tipik romantik solcu profili... Romantik derken çok da iyi kalpli oldukları sanılmasın... Yeri geldi mi öldüremedikleri vatansever ülkücülerin ciğerine pompayla hava basıp işkence yapma konusunda da oldukça mahirdir Türk Solcusu... 

Gerçekleri görmezden gelen sözde aydın ve cumhuriyetçi CHP kitlesi, sık sık andıkları köy enstitülerinin yokluğunu kapatmaya uğraşır mı peki? Yani modern okullar kurup aynı eğitim anlayışını benimseyen okullarda gençliği ileriye götürmeye çalışır mı? Mesela başbakanlığı döneminde en çok imam hatip lisesinin açılan Bülent Ecevit köy enstitülerinin boşluğunu doldurmaya uğraşmış mıdır?

Çocuklarına klasikleri okutur, tiyatroya götürür, beceriler kazandırırlar mı? Kısacası, Atatürk'e ATATÜRK demekten bile imtina eden hainlere politik kariyer alanı sağlayan CHP'ye güya ATATÜRK tarafından kurulan parti diye oy vermekten başka ne yaparlar? Tabii ki hiç.. Çünkü onların zihni hala Mustafa'ya matematik hocası tarafından "Kemal" isminin verildiği sahnede takılı kalmıştır. Zavallı, romantik, sığ ve zavallı bir kitle... 

Tabii ki hayır... 

Özetle, siz siz olun, hangi siyasi görüş ve partiye mensup olursanız olun, samimiyetten uzaklaşmayın... Sonra ah çekip durursunuz. 

Aşağıdaki linklerde İnönü ve CHP'li toprak ağalarının köy enstitüsü projelerini şahsi ve politik çıkarları uğruna nasıl feda ettiklerini anlatan videoları izleyebilirsiniz. Merak etmeyin, iftira atmıyoruz, CHP'li belediye başkanlarının ve politikacıların kendi ağızlarından itiraflarını sunuyoruz... 

1- https://www.youtube.com/watch?v=ENHfGoaPzV0&t=1421s&ab_channel=Ekrem%C4%B0mamo%C4%9Flu

2- https://www.youtube.com/watch?v=ePdhtI4FVmE&ab_channel=ARGONOM%C4%B0


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder