Başbuğ'un Ardından... 25 Yıl...
4 Nisan tarihi bir çok kimse için ne ifade eder bilemem ama Ülkücüler,
Türk Milliyetçileri için çok şey ifade etmektedir. Ülkücü Hareketin kurucusu “Başbuğ
Alparslan Türkeş” 4 Nisan tarihinde sonsuzluk yolculuğuna çıktı. Ülkücüler 4
Nisan 1997 tarihinde Başbuğlarını kalbine gömdü. Rahmet minnet ve duayla
anıyoruz.
Elbette hayat devam etti. Başbuğun ardından, köprünün
altından çok sular geçti. Ülkücüler, önce ölümün verdiği duygusallıkla birlik
beraberlik olarak iktidara yürüse de ilerleyen zaman ayrılıklar getirdi.
Önce Başbuğ’un oğlu ayrıldı partiden. Elbette yanında onunla
gelen binlerce ülkücü. Sonra, Muhsin Yazıcıoğlu’nun partisini tercih edip oraya
gidenler oldu. Sonrasında ise ülkemizin içinde bulunduğu zor şartlar nedeniyle
olsa gerek, yeni kurulan ve şu anda da iktidar olan partinin içerisinde yer
alanlar oldu. Merkez sağ denilen partilere dağılanlar oldu. Şimdi baktığımızda
neredeyse tüm partilerde Ülkücü Hareketten ayrılanlar olduğunu görüyoruz. Hatta
ve hatta binlerce ülkücünün ayrılarak kurduğu bir parti daha oldu. Sonra o
partiden ayrılıp başka bir parti bile kuruldu. O iki parti de birbiri ile husumetli olarak
yollarına devam ediyorlar. Ülkücülerin kurduğu iddia edilen son partilerde de
işler karışık bu arada. Oralarda da istifalar ve birbirlerine karşı zehir
zemberek açıklamalar devam ediyor. Bu süreçte, Başbuğ’un yeni parti kurarak
partiden ayrılan oğlu MHP’ye geri döndü, sonrasında ise iktidar partisine
geçerek orada yerini aldı. Başbuğ’un diğer oğlu ise önce iktidar partisinden
milletvekili oldu sonra tekrar MHP’ye döndü, şimdi ise MHP’de istenmiyor. Başbuğ’un
eşi, kızı ve oğlu, MHP tarafından Türkeş’i temsil etmemekle, hatırasına,
fikirlerine sahip çıkmamakla, Türkeş’e ihanet etmekle suçlanıyor.