BACKBONE. Yoğun internet trafiği taşıyan yüksek hız ağına backbone denir.
BACKDOOR. Backdoor, çeşitli senaryoları ve teknikleri kullanarak bir yazılım veya sistemde giriş çıkış noktaları sışında bilerek veya bilmeyerek oluşturulan, sisteme veya yazılıma erişimin mümkün olduğu ya da sistemden veya yazılımdan veri çıkışının mümkün olduğu açık noktalara verilen addır.
BACK-END. Bir web sitesinin arka planda çalışan kısmına back-end denir.
BACKUS-NAUR FORM. Backus-Naur Form veya kısaca BNF, 1950'li yıllarda John Backus ve Peter Naur tarafından yapılan çalışmaların sonucu olarak geliştirilen ve 1960'tan sonra programlama dilleri için standart olarak kullanılan meta dile verilen addır. [John Backus, Amerikalı matematikçi. 1924'te Wilmington'da doğdu. 1942'de liseden mezun oldu. Aynı yıl Virginia Üniversitesi Kimya Bölümüne girdi ancak buradan ayrıldı. Orduya katıldı. Haverford College'da tıp ve Pittsburgh Üniversitesinde mühendislik eğitimi aldı. Atlantik Şehir Hastanesinde çalıştı. Columbia Üniversitesinden matematik alanında 1949'da lisans ve bir yıl sonra yüksek lisans derecesi aldı. 1950'de IBM'e girdi. 1954'te Fortran dilini geliştirdi. 1977 Turing ödülünü kazandı. 1991'de emekli oldu. 2007'de Ashland'da öldü. Peter Naur, Danimarkalı bilgisayar bilimci. 1928'de Frederiksberg'de doğdu. 1957'de felsefe doktoru derecesi aldı. 1959-1969 arasında Regnecentralen şirketinde çalıştı. Niels Bohr Enstitüsü ve Danimarka Teknik Üniversitesinde ders verdi. 1969-1998 arasında Kopenhag Üniversitesinde profesör olarak görev yaptı. Programlamayı matematiğin bir dalı olarak gören biçimci ekolü reddetti. Bilgisayar bilimi yerine veri bilimi denmesini önerdi. 2005 Turing ödülünü kazandı. 2016'da Herlev'de öldü.]
BAD SECTOR. Bad sector, disk üzerinde bozulduğu için kullanılmaz hale gelen bölümlere verilen addır.
BAĞ ENERJİSİ. Bağ oluşurken açığa çıkan veya bu bağı kırmak için verilmesi gereken enerjiye bağ enerjisi denir.
BAĞDAŞABİLİR SİSTEM. Birinci basamaktan denkleminin çözümü aynı zamanda denkleminin de çözümü oluyor ise, sistemine bağdaşabilir sistem denir.
◇
BERNOUILLI KELEBEĞİ. Bernoulli kelebeği, ile tanımlanır.
BERNOUILLI RASTGELE DEĞİŞKENİ. İki farklı durumu tanımlamakta 0 ve 1'i kullanan rastgele değişkenlere Bernouilli rastgele değişkeni denir.
rastgele değişken
BETİMSEL İSTATİSTİK. Yığındaki tüm birimlerden ilgili değişken veya değişkenler bakımından verilerin toplanması, düzenlenmesi ve yorumlanmasına betimsel istatistik denir.
BİÇİM NİTELEYİCİ Biçim niteleyici, printf ve scanf gibi fonksiyonlarla nasıl işleneceğini belirleyen sembollerdir.
BİÇME. Bkz. prizma
BIG DATA. Big data, çok büyük ve karmaşık veri setlerini ifade eder.
BİKONDİSYONEL ÖNERME. Ancak ve ancak bağlacı ile bağlanmış önermeye bikondiyonel önerme denir.
BİLDİRİM. Bkz. teyit
BİLEŞİK FAİZ. Bileşik faiz, önceki dönemlerde elde edilen faizle beraber anapara üzerinden biriken faizi ifade eder.
BİLEŞİK KESİR. Payı paydasından küçük olmayan kesire bileşik kesir denir.
BİLEŞİK ORANTI. İçinde üç ya da daha fazla oran bulunduran orantılara bileşik orantı denir.
BİLEŞİK ÖNERME. Kendisinden başka bir ya da daha fazla bileşeni olan önermeye bileşik önerme denir.
BİLEŞİK SAYI. Asal olmayan ve 1'den büyük olan tam sayıya bileşik tam sayı veya kısaca bileşik sayı denir.
BİLEŞİK SERİ. Gözlem değerini iki veya daha fazla değişkene göre bir araya getiren serilere bileşik seri denir.
BİLEŞİK SINIFLAMA. Bir kütleyi oluşturan birimler bir değişkenin şıklarına göre sınıflandıktan sonra, diğer bir değişkenin şıklarına göre tekrar sınıflama işlemi yapılmasına vasıf kombinezonu veya bileşik sınıflama denir.
BİLEŞİK TAM SAYI. Bkz. bileşik sayı
BİLEŞKE VEKTÖR. İki ya da daha çok vektörün toplamına bileşke vektör denir ve, ile gösterilir.
vektör
BİLGİ. Verinin işlenmiş ve bir anlam ifade eden haline bilgi denir. [<Yeni Tr. bilgü < Yeni Tr. bili < Eski Tr. bilig < Eski Tr. bil-]
BİLGİ SİSTEMİ. Bilginin toplanması, işlenmesi, yeni bilginin elde edilmesi ve bilginin saklanması işlevlerini gerçekleştiren donanım, yazılım ve bilgi araçlarına kümesine bilgi sistemi denir.
BİLGİSAYAR. Dış dünyadan aldığı veriler üzerinde aritmetiksel ve mantıksal işlemler yapabilen, bu işlemin sonuçlarını yazılı veya görüntülü olarak bildiren, istenildiğinde istenildiği kadar saklayabilen elektronik makineye bilgisayar denir.
BİLGİSAYAR AĞI Bkz. ağ
BİLGİSAYAR DONANIMI. Bilgisayar donanımı genel olarak, elektronik elemanlardan oluşan ve bilgisayar sistemini oluşturan işlemci, disk, ana kart, bellek gibi birimlere ve bunlar üzerindeki tümleşik devrelere ve ara bağlantılara verilen adlandırmadır.
BİLGİSAYAR MİMARİSİ. CPU, ana bellek, ikincil bellek ve kontrol devrelerinden oluşan ve bunların birbirleriyle ilişkilendirilmesini tanımlayan modele bilgisayar mimarisi denir.
BİLGİSAYAR ORGANİZASYONU. Bilgisayar organizasyonu, bilgisayar mimarisine bağlı özellikleri yürüten operasyonel birimleri ve bunların ara bağlantılarını ifade eder.
BİR BİLGİSAYARIN HIZI. Bir bilgisayarın hafızası ile işlemcisi arasındaki bağlantı hızı bilgisayarın hızı olarak adlandırılır.
BİLİMSEL ARAŞTIRMA. Bilimsel araştırma, sistematik veri toplama ve araştırma sürecine verilen addır.
BİLİMSEL BİLGİ. Doğa olaylarını açıklayan, geçerliği ve kesinliği kanıtlanabilen düzenli bilgiye bilimsel bilgi denir.
BİLİMSEL NOTASYON. Sayıları ondalık ayracının solunda tek bir dijit kalacak hâle getiren notasyona bilimsel notasyon denir.
BİLİMSEL YÖNTEM. Kanıtlanmış bilgi elde etmek için izlenen yola bilimsel yöntem denir.
BİLİNEER FONKSİYON. , iki değişkenli bir fonksiyon olsun. Eğer , her iki değişkene göre lineer ise bilineerdir denir.
BİLİNMEYEN. Bir denklemi sağlayan sayılara karşılık gelen sembole bilinmeyen adı verilir.
BINARY DIGIT. Bkz. bit
BİNOM KATSAYISI. bir doğal sayı olmak üzere,ise sayılarına binom katsayısı denir.
BİNORMAL. Bkz. bir eğrinin binormali
BİR BİLİNMEYENLİ DOĞRUSAL KONGRÜANS. Bkz. bir bilinmeyenli lineer kongrüans
BİR BİLİNMEYENLİ LİNEER KONGRÜANS. olmak üzere,formundaki denklemlere bir bilinmeyenli lineer kongrüans denir.
BİRE BİR DİZİ. Birbirinden farklı elemanlardan oluşan diziye bire bir dizi denir.
BİRE BİR FONKSİYON. Bir fonksiyonun tanım kümesindeki her elemanın görüntüsü farklı ise o fonksiyona bire bir fonksiyon denir.
BİRE BİR YAPI DÖNÜŞÜMÜ. Bkz. monomorfizma
BİREYSEL VERİ İÇİN GEOMETRİK ORTALAMA. Bireysel veri için geometrik ortalama veya kısaca bireysel veri için GO, (i) eğer veri sayısı az ise gözlem sayısı ve gözlem değeri olmak üzere,ile; (ii) eğer veri sayısı fazla ise,ile tanımlanır.
BİRİM. 1. Bir niceliği ölçmek için kendi cinsinden örnek seçilen değişmez parçaya birim denir. 2. Üzerinde gözlem ve ölçüm yapılan ve anakütleyi oluşturan en küçük öğeye olgu, denek veya birim adı verilir.
BİRİM KESİR. Payı 1 olan kesire birim kesir denir.
BİRİKİMLİ ORANSAL FREKANS DAĞILIMI. Bkz. kümülatif oransal frekans dağılımı
BİRİM AFİNOR. bir tensör olsun. Eğer ise 'ye birim tensör veya birim afinor denir.
BİRİM ELEMAN. , bir ikili yapı ve olsun. Her için,ise 'nin elemanı, için birim elemandır denir.
BİRİM FONKSİYON. Her elemanı kendisine eşleştiren fonksiyona birim fonksiyon denir ve,ile gösterilir.
BİRİM HIZLI EĞRİ. , bir parametrik eğri olsun. Eğer her için, bir birim vektör ise eğrisine birim hızlı eğri denir.
BİRİM KESİR. Payı 1 olan kesire birim kesir denir.
BİRİM MATRİS. İkinci işlemi birimli olan halka. Esas köşegen üzerindeki elemanları 1 diğer elemanları sıfır olan kare matrise birim matris denir ve,
ile gösterilir.
BİRİM TEĞET VEKTÖRÜ. , bir vektör değerli fonksiyon olsun. olsun. 'nin noktasındaki birim teğet vektörü,ile tanımlanır.
BİRİM TENSÖR. Bkz. birim afinor.
BİRİM VEKTÖR. Normu 1 olan vektöre birim vektör denir.
vektör, norm
BİRİMLİ DOLAM. Bkz. birimli halka
BİRİMLİ HALKA. İkinci işlemi birimli olan halkaya birimli halka denir.
BİRİMSEL MATRİS. Bkz. üniter matris
BİRİMSEL UZAY. Bkz. üniter uzay
BİRİNCİL ANAHTAR. Bir tabloda bulunan veri sıralarını birbirinden ayırmayı sağlayan kısıtlama yapısına birincil anahtar denir.
BİRİNCİL BELLEK. Bkz. ana bellek
BİRLEŞİK ATAMA OPERATÖRÜ Bir değeri bir değişkene atarken aynı anda aritmetik veya bit düzeyinde işlem yapan operatörlere birleşik atama operatörü denir.
BİRLEŞİK ÇARP TOPLA. Hem çarpma hem de toplama yapan fakat yuvarlama işlemini sadece bir kez ve toplama sonrası gerçekleştiren kayan noktalı komut, birleşik çarp topla olarak adlandırılır.
BİRLEŞİM. Verilen iki ya da daha fazla kümeden en az birine ait olan elemanlar kümesine birleşim denir ve,ile gösterilir.
BİT. 1. 0 ve 1 rakamlarına bit denir. 2. Bir sayının ikilik tabandaki karşılığına bit denir. 3. Bilginin oluşturulmasını ve bilgiye ulaşılmasını sağlayan görsel, işitsel, yazılı veya basılı araçlara bilgi ve iletişim teknolojileri veya kısaca bit denir.
BİT BİT OPERATÖRLERİ. Sayıların kendileri yerine bitlerini kullanan operatörler bit bit operatörleri olarak adlandırılır.
BİT DERİNLİĞİ. Bir görselde piksel başına ayrılan çalışma belleği miktarına bit derinliği denir.
BİT DİZİSİ. 0 ve 1'lerden oluşan sayı dizisine bit dizisi denir.
BİTİŞ KOŞULU Döngünün devam edip etmeyeceğini belirleyen koşula bitiş koşulu denir.
BİTİŞİK AÇILAR. Bkz. komşu açılar
BİTİŞİK KODLAMA. Bir kodlamada birbirini izleyen sayılara karşılık gelen kodlar arasındaki uzaklık 1 ise o kodlamaya bitişik kodlama denir.
BITMAP. Bir grafik görüntüsünün sütun ve satır halinde noktalardan oluşturulmuş gösterimine bitmap denir.
BOBİN. İletken elektrik tellerinin sarmal bir şekilde nüve adı verilen gerece sarılması ile elde edilen devre mekanizmasına bobin denir.
BOOLE ALT CEBİRİ. Bir Boole cebirinin kendi işlemlerine göre gene bir Boole cebiri olan alt kümesine Boole alt cebiri denir. [George Boole, İngiliz mantıkçı ve matematikçi. 1815'te Lincolnshire'da doğdu. Cebirsel denklemlerdeki boşlukları doldurdu. Mantığı yeni bir tarzda ele aldı, basit bir cebir haline getirerek matematikle birleştirdi. Mantıksal sembollerle cebir sembollerinin benzerliğini ortaya koyarak matematiğe Boole cebirini kazandırdı. Bu mantık, modern sayısal bilgisayarlarda ve elektronik anahtarlı devrelerde kullanıldı. Boole’un yeni cebirinin en büyük başarısı eşgüçlülük yasasını öne çıkarmasıydı. George Boole 1864'te Ballintemple'da öldü. İlerleyen yıllarda bilgisayar bilimindeki doğru ve yanlış değeri alan nesneler Boolean olarak adlandırıldı.]
BOOLE HALKASI. Bütün elemanları idempotent olan halkaya Boole halkası denir.
BOŞ DİZİ. İçinde hiçbir şey yazmayan diziye boş dizi denir.
BOŞ GRAF. Bir grafın köşeleri arasında herhangi bir kenar bulunmuyor ise bu grafa boş graf denir.
BOŞ KÜME. Hiç elemanı olmayan kümeye boş küme denir ve,
ile gösterilir.
BOŞ MATRİS. Bütün elemanları sıfır olan matrise sıfır matrisi ya da boş matris denir.
BOYUT. Bkz. bir vektör uzayının boyutu
BOZULMAMIŞ LİNEER DENKLEM. Bir lineer denklemin katsayılarından herhangi biri sıfırdan farklı ise bu lineer denkleme bozulmamış lineer denklem denir.
Bkz.
bozulmuş lineer denklem
BOZULMUŞ LİNEER DENKLEM. Bir lineer denklemin bütün katsayıları sıfır ise bu lineer denkleme bozulmuş lineer denklem denir.
Ayrıca bkz.
bozulmamış lineer denklem
BÖL VE FETHET ALGORİTMASI. Böl ve fethet algoritmaları, problemlerin mümkün olan en küçük alt parçalara ayrıldığı, her bir alt parçanın diğerlerinden bağımsız şekilde çözüldüğü algoritmalardır.
BÖL VE YÖNET ALGORİTMASI. Bkz. böl ve fethet algoritması
BÖLEN. Bir bölme işleminde bölünen sayının kaç eşit parçaya ayrıldığını gösteren sayıya bölen denir.
BÖLGE. Açık ve bağlantılı kümeye bölge denir.
açık küme, bağlantılı küme
BÖLME HALKASI. Her elemanı tersinir olan birimli halka.
halka
BUHARLAŞMA ISISI. Bir kilogramlık maddenin sıvı-gaz dönüşümü için eklenmesi ya da çıkarılması gereken enerjiye buharlaşma ısısı denir ve, ile gösterilir.
erime ısısı
BULUT BİLİŞİM. Bulut bilişim, internet üzerinden servisler sağlayan sunucuların büyük koleksiyonlarına verilen addır.
BURULMA. Bkz. torsiyon.
BUS. Anakarttaki bütün aygıtlar arasındaki veri iletişimini sağlayan devrelere bus denir.
BÜKÜMSÜZ GRUP. Bkz. serbest grup
BÜRMANN-LAGRANGE SERİSİ. Bir analitik fonksiyonun başka bir analitik fonksiyonun kuvvetlerine göre seri açılımına Bürmann-Lagrange serisi denir. [Hans Heinrich Bürmann, Alman matematikçi. Lagrange ters fonksiyon teoremini genelleştirdi. 1817'de Mannheim'de öldü. Joseph-Louis Lagrange, İtalyan matematikçi. 1736'da Torino'da doğdu. Asıl adı Lodovico Lagrangia'dır. Diferansiyel kalkülüsü olasılık teorisine uyarladı. Lagrange mekaniğini geliştirdi. 1813'te Paris'te öldü.]
BÜRÜM. Bkz. zarf
BÜRÜM EĞRİSİ. Bkz. zarf eğrisi
BÜTÇE DOĞRUSU. Aynı sabit harcama ile satın alınabilen mal ve hizmet bileşenlerini gösteren şekilsel araç bütçe doğrusu olarak adlandırılır.
BÜTÜNLER AÇILAR. Ölçüleri toplamları 180° olan açılara bütünler açılar denir.
BÜTÜNSEL DOĞRULUK. Eğer bir döngünün sonlaması gösterilebilir ise bu döngünün aksiyomatik açıklamasına bütünsel doğruluk denir.
BÜYÜK ÇEMBER. Bir kürenin merkezinden geçen düzlemle kesişimine büyük çember denir.
BÜYÜK DAİRE. Bir kürenin merkezinden geçen düzlemle kesişimine büyük daire denir.
BÜYÜK O. Bkz. asimptotik sınır
BÜYÜK OMEGA. Bkz. bir dizinin asimptotik alt sınırı
BÜYÜK THETA. Bkz. bir dizinin sıkı sınırı
BYTE. Bkz. bayt
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder