1 Temmuz 2022 Cuma

MEB MİŞ GİBİ

 

MEB MİŞ GİBİ. MİŞ GİBİ MEB.

Mış gibi ne demek? Sanırım yazıya başlarken bir çok kişi  “mış gibi” ne demek diye düşünmüştür. Sözlük anlamını bilmem. Belki de “mış gibi” kelimesini ben uydurmuşumdur. Ancak son zamanlarda fazlaca kullanılmaya başlamış olan bu sözün elbette bir anlamı var.

“mış gibi yapmak” bir şeyin aslında olmamasına rağmen varmış gibi gösterilmesi demektir diye düşünüyorum. Var gibi yapmak, gerçekmiş gibi göstermek anlamlarının olduğunu söyleyebiliriz herhalde. Genel geçer olarak bu şekilde kullanılmakta.

MEB’in bu konuyla ne alakası var ve “mış gibi” ile MEB’in nasıl bir bağlantısı var sorusuna gelelim.

Somutlaştırarak anlatmaya başlayalım.

MEB’de uzun zamandır üst yönetimde fırtınalar esiyor ve sürekli olarak bir değişim sürekli olarak bir atama devam edip gidiyor. Dikkat ettiniz mi her değişim, atama ve fırtınada sosyal medyaya verilen resimlerde övgüler, methiyeler, teşekkürler, memnuniyet cümleleri. Herkesin her atandığı yer hemen uzaya füze fırlatacak hale geliyor ve ülkemize değer katmaya başlıyor. Her şey yolunda. Ortam süper. Sorun yok, sıkıntı yok. Muş gibi.

İl müdürü değişir ilçe müdürü değişir, hepsi bir projeye sarar.

Her okula kütüphane kazandıralım projesi çıkıyor akşamdan sabaha. Hemen emirler yağdırılıyor her okula. Kaç kitabınız var? Kütüphane nereye kurulacak. Şu kadar günde kurun. Hemen açılış yapılacak. Hemen kütüphaneler yapılıyor kitaplar sayılıyor. Haftalık durum raporları alınıyor. Senin niye az kitabın var senin niye fazla kitabın var? Her okulda şu kadar kitap olacak. Hemen bulun! Emirleri filan. Sayılar havada uçuşuyor. Rakamlar bildiriliyor. Kütüphanenin açılışları yapılıyor. Vali, İl Müdürü, İlçe Müdürü, protokoller filan. Açılış, 6 metrekare kütüphanenin gezilmesi, 10 dakika kitap okuma, kapanış. Sonra herkes gidiyor. Herkes çok mutlu. Çocuklarımız kitap kurdu haline geliyor. Her okulda binlerce kitap.  Yüzlerde bu büyük başarının haklı gülümsemesi. Mış gibi.

Yeni bir proje çıkar ortaya sonra. Geri dönüşümden kütüphaneler, geri dönüşüm bilinci ile çocukların yaptıkları bir köşe ve sergi. Proje mükemmel. Nasıl da kimsenin aklına gelmedi. Hemen emirler filan. Sök babam kütüphaneyi geri dönüşüm kütüphanesine çevir. Araba lastiğinden oturak, domates kasasından raf filan. Kitapları tekrar aynı yere yerleştir. Tekrar açılış yap. Çocuklarımız geri dönüşümün önemini anladılar. Artık geri dönüşüme önem veriyoruz. Bu işin önemini de kavramışızdır. Mış gibi.

Aynı ortamın kütüphane, geri dönüşüm kütüphanesi, geri dönüşüm sergi alanı, akıl zeka oyunları köşesi, satranç köşesi, geleneksel Türk oyunları mangala vs, tasarım beceri atölye köşesi olduğunu gördük. Hepsi bir okulda varmış gibi yani.

Okul müdürlerine baskıyla ekmek yaptırırlar sanırsın öğrenci ve öğretmeni koşarak ekmek yapmaya gelmiş. Her okuldan beş proje çıkacak sloganıyla yapılan projeler sayesinde uzaya füze fırlatacak teknolojiye sahipmişiz gibi. Meslek lisesine önem veririz ama atölyelerdeki tezgahlar 1960’lı yıllardan kalma. Genel müdürümüz çok çalışkandır kurumu uçuruyordur ama hantal bürokrasi varmış gibi. Sanki genel müdürün alt kadrosundaki bürokrasiyi dış güçler atamış gibi. “filanca işi beceremiyorsan niye oraya müdür oldun, her şeyi devletten bekleme” denir ama okulların tüm ihtiyaçları karşılanıyormuş gibi demeçler verilir. İl Müdürü okul ziyaretine giderken bile kendisinden önce yardımcıları gelip rüzgar estirir, bütün okul müdürü karşılar, önde oturan fotoğrafçısına kapı açtırılır, kendisine ne söyleneceği önceden gelen yardımcısının estirdiği rüzgarla iyice tembihlenir filan ama aslında müdürün içi temizdir ve çok mütevazıdır. Mış gibidir.

Bunca yapılan koltuk değişimi, proje, al gülüm ver gülüm, atama, görevden alma, yönetici atama yönetmeliği, üretiyoruz, uçuyoruz kaçıyoruz, matematik seferberliği, stem sınıfları, sosyal medya, ekmek üretiyoruz, ihracat yapıyoruz vs vs. sonuç? Sonuç şu dostlar: YKS’de 40 soruda ortalamamız 5.

Siz yine okullarda en iyi eğitimi veriyormuş gibi yapın. MEB MİŞ gibi yapın.  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder