1 Kasım 2015 Pazar

Review: Kızıl Elma, Oğulla Buluşma, Beyaz Yağmur, Asker Çocuğu, Deve Gözü

Kızıl Elma, Oğulla Buluşma, Beyaz Yağmur, Asker Çocuğu, Deve Gözü Kızıl Elma, Oğulla Buluşma, Beyaz Yağmur, Asker Çocuğu, Deve Gözü by Chingiz Aitmatov
My rating: 3 of 5 stars

Eser beş hikâyeden oluşuyor. Birinci hikâyenin adı “Kızıl Elma”. Kızıl Elma Ömer Seyfettin, Ziya Gökalp gibi Türkçülerin eserlerinde sık karşımıza çıkan bir kavramdır. Aymatov’un Kızıl Elmasının filmi de çekilmiş. Hikâyede kızıl elma sunmak sevgi sunmak anlamına geliyor. Kızıl elma sunmamak da sevgiyi esirgemek. Ancak buradaki kızıl elma birlik beraberliği hatta büyük bir Türk birliği ülküsünü de sezdiriyor. Banuçiçek Kırzıoğlu’nun Aytmatov hakkında yazdığı bir makalede rastladım, bir sonraki esere geçmezden önce Cengiz Aytmatov’un bir sözünü aktarayım: “Sanat insanı derin düşüncelere sürmeli, sarsmalı, insanda acıma duygusu uyandırmalı, kötülüğü protesto ettirmeli, insanı üzmeli”. Derin düşüncelere dalmanız için bu kitaptaki hikâyeleri okumanızı tavsiye ederim.

View all my reviews

Review: Bereketli Topraklar Üzerinde

Bereketli Topraklar Üzerinde Bereketli Topraklar Üzerinde by Orhan Kemal
My rating: 2 of 5 stars

Tecrübesiz ve saf üç genç, Yusuf, Hasan ve Ali Sivas’taki köylerinden yola çıkar, Çukurova’ya çalışmaya giderler. Şehrin ve Çukurova’nın acımasızlığı ikisini yer, öldürür. Yusuf köyüne sağ –biraz da yaralı– dönebilecektir. Romanda yalnız kapitalist-emekçi değil aynı zamanda köylü-şehirli çelişkisi etkisi var. Örneğin “donuyoruz” yerine “donuyok” deme vurgusu. Şehirli gibi konuşamama korkusu da önemli bilinmiştir, 50’li yıllarda. Din fanatikliğinin eşitsizliği arttıran etkisinin de ele alındığı görülüyor. Bu topraklarda Hacı Bayramı Veli zamanından beri hep böyle olmamış mı? Cehennem korkusu var sandıklarımız, yemez düşündüklerimiz, eşitlik sağlanır dediklerimiz, kitleleri

7 Ekim 2015 Çarşamba

(6) Kavuşamazsan Aşk Kavuşursan Vuslat

"Onlar her 12 Eylül dönem filminde kaba, nobra, kötü, sevgisiz, robot gibi tipler olarak algılatılmaya çalışıldı."
Dr. Lütfü Şahsuvaroğlu
Kafes on numara olmuş.
Açıkçası ben bu kadar başarılı olmasını beklemiyordum. İlk şaşkınlığım salonu tamamen dolduran genç seyirci oldu diyebilirim.

15 Mayıs 2015 Cuma

Review: The Empire of the Wolves

The Empire of the Wolves The Empire of the Wolves by Jean-Christophe Grangé
My rating: 3 of 5 stars

Okumasam olmazdı! Güzel bir politik-polisiye. Belki de önce filmini seyrettiğim, sonra okuduğum tek kitap olmuştur. Okursanız, Türkiye’deki temel siyaset doktrinleri Fransa’dan, Paris’ten nasıl görünüyor epey fikir sahibi olabilirsiniz. Elbette en başta Bozkurtlar olmak üzere. Benim gördüğüm, yazar Türkiye’den Fransa’ya gidip orada faaliyet gösteren solu, modası geçmiş fikirlerin takipçisi olan ve zararlı terörist eylemler yapan bir grup olarak görüyor. Bunlara karşı müsamahakâr değil. İslamcıları da yine sorunlu görüyor. Bir kadın olarak Tansu Çiller’in başbakanlığa kadar yükselmesi takdir ediliyor. Grangé, ayrılıkçı Kürtçüleri de tehdit olarak kabul ediyor.

12 Nisan 2015 Pazar

(5) Türk Keneşi*

Yazar: Özgür Özer

"Üze teŋri basmasar asra yir telinmeser Türk bodun iliŋin törüŋün kim artatı udaçı erti?" [1]

Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi (Türk Konseyi - TDİK), Türk dili konuşan ülkeler arasında kapsamlı işbirliğini teşvik etmek amacı ile uluslararası bir örgüt olarak 2009 yılında kurulmuştur [2]. Türk Konseyi'nin kurucu üyeleri Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Türkiye'dir. 2012 yılında Konsey'in yerini Divan-ı Lügati't Türk'teki karşılığı olan "Keneş" almıştır.
Türk Keneşi, Türk Devletleri arasında kurulan ilk devletlerarası siyasi örgüttür [3].

15 Ocak 2015 Perşembe

Review: Meu Pé de Laranja Lima

Meu Pé de Laranja Lima Meu Pé de Laranja Lima by José Mauro de Vasconcelos
My rating: 4 of 5 stars

Ben de Şeker Portakalı'nı okuyanlar arasındayım artık. Daha önce başlamış bitirememiştim. Şeker Portakalı bir çocuk kitabı. Dört puanlık. Gazeteci Çetin Emeç'in kardeşi Aydın Emeç çevirmiş. Birçok çocuğun en çok etkilendiği kitapların başında. Brezilyalı yazar José Mauro de Vasconcelos'un en güzel kitabı. Güneşi Uyandıralım ve Delifişek kitapları ile bir üçleme oluşturuyor. 1964 Brezilyasında yoksul bir ana babanın çocuğunun, küçük José'nin (Hoze diye okunuyor) başından geçen maceralar... Filmi de çekilmiş, iki defa. Aurélio Teixeira ve Marcos Bernstein tarafından çekilen filmlerin ikisi de başarılı. Çocuklara mutlaka okutun derim.

View all my reviews

13 Ocak 2015 Salı

(4) Mister No

Kıbrıs Türkleri Denktaş’ı 1948 mitinginde tanıdı.
8 Ağustos 1964’te günlüğüne şu notu düşüyordu:
‘Öyle bir an geldi ki mukavemete devam ümidi yok oldu. Birleşmiş Milletler bize gelerek ne yapacağımızı sordu, ‘Rum ve Yunan zırhlı birlikleri süratle ilerlemektedirler, teslim olmaktan başka çare yok’ dediler.