"Onlar
her 12 Eylül dönem filminde kaba, nobra, kötü, sevgisiz, robot gibi tipler
olarak algılatılmaya çalışıldı."
Dr.
Lütfü Şahsuvaroğlu
Kafes on numara olmuş.
Açıkçası ben bu kadar başarılı olmasını
beklemiyordum. İlk şaşkınlığım salonu tamamen dolduran genç seyirci oldu
diyebilirim.
Bir ara oyuncu seçimi iyi yapılmış, gişe iyi olacak diye düşündüm.
Bir ara oyuncu seçimi iyi yapılmış, gişe iyi olacak diye düşündüm.
Filmi izlemeyi düşünen varsa izleyin derim.
Ben en kısa zamanda romanını da okuyacağım.
İzleyenlerden eksik bulanlar, şu olaya, şu
fikre, şu kavrama, şu isme, mesela Alpaslan Türkeş'e yer verilmeliydi diyenler
olmuş. Ancak sinemadan bir konuyu direkt vermesini veya bir dönemi kapsamlı
anlatmasını beklemeyin. Siz yine de bu filmi izleyin. Eminim Türkeş'in hayatını
anlatan nice romanlar, nice filmler geliyor. Bu daha başlangıç, acele etmeyin.
Filmde BBP'lilerin propagandası var
diyenler de olmuş. Aslında ben de pek hazzetmem ama BBP'lilerin propagandası
var demek bu kadar kolaysa, yıllar yılı solun propagandası yapıldı da n'oldu?
Varsın biraz da BBP'lilerin propagandası olsun.
Benzer çalışmalarda -daha çok edebiyat
tabi- Türkçü Turancı duruşun pek vurgulanmayıp İslamcı bir hava işlenmesinin
sebeplerinden birisi de kelle koltukta bir dönemi yaşamış insanların
kendilerini öbür dünyaya daha yakın hissetmeleri olabilir. Sanatçı böylece bir
dereceye kadar kapsayıcılık da sağlayabilir. Fakat bunu yaparken
mankurtlaşmamalı da. Şahsen Kafes'te her Türk asker doğar kararının köpek
havlamasına benzetilmesinin kabul edilemez olduğunu düşünüyorum.
Tartışmalı bir sahne var. Ülkücü silahını
verir mi?
Vermez. Ülkücü acıkmaz, Ülkücü susamaz,
Ülkücü korkmaz, Ülkücü gönlünü kaptırmaz, Ülkücü uyumaz, Ülkücü ağlamaz, Ülkücü
üşümezse silahını da vermez tabi.
Sayın Dr. Lütfü Şahsuvaroğlu geçen
cumartesi Vahdet'teki yazısında Kafes'in şifreleri için bazı ip uçları vermiş.
İhsan Başkan ile Muhsin Başkan arasındaki yakınlıktan söz etmiş. Bu yakınlık
sinemacılar tarafından biraz aynılığa yaklaştırılmış sanki. Dr. Şahsuvaroğlu'nun küfre yer verilmemiş olmasını arzu ettiği anlaşılıyor. Yazıdaki küfür polisin
değil de Ülkücü'nün ettiği küfür galiba.
Bu arada Önkuzu sahnesi daha çarpıcı çekilebilirdi.
Dekor fazla sade arka plan sesleri fazla abartılıydı. Dikkatimi çeken bir başka
nokta, Kafes'in kadrosu oldukça genç, biraz üç-otuzluk. Eskiler Ülkücüler
hakkında "bunların üçünün yaşını toplasan otuz etmez" derlermiş.
Üç-otuzluk oradan geliyor.
Kontrgerillanın hem sağda hem de maalesef
(!) solda olduğu gerçeği biraz rahatsız edici olabilir fakat sola gönül vermiş
olanlar da izlemeli. Alacakları bir şeyler var.
İzlemeye karar verdiyseniz, Mustafa'nın
şehitlik sahnesi çok dokunaklı, hazırlıklı olun.
İndir
https://ozgurozertv.blogspot.com/search/label/S%C4%B0NEMAhttps://ozgurozertv.blogspot.com/search/label/S%C4%B0NEMA
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder