Matematik Kavramları 1-nci Kategoriden Uzay-Azaltma Operatörü

1-Lİ İŞLEM. Tek operand içeren işlemlere 1-li işlem denir. 

1-NCİ KATEGORİDEN UZAY. Hiçbir yerde yoğun olmayan kümelerin sayılabilir bileşimine eşit olan topolojik uzaya birinci kategoriden uzay denir. 

1-NCİ MERTEBEDEN NONLİNEER KISMİ TÜREVLİ DENKLEM. Birinci mertebeden nonlineer kısmi türevli denklem,   d z / d x = p   ve   d z / d y = q   olmak üzere,f ( x , y , z , p , q ) = 0ile tanımlanır.

1-İNCİ SAYILABİLİR UZAY.   ( X , τ ) , bir topolojik uzay ve   χ ( X , τ ) ,   X topolojik uzayının karakteri olsun.   χ ( X , τ )   0   ise   ( X , τ )   uzayına birinci sayılabilir uzay denir.

1-NCİL DERLEME. İstatistiksel bilgi edinmek amacıyla düzenlenen derlemeye asli derleme veya birincil derleme denir. 

2-Lİ AĞAÇ. Bir ağaçta her bir düğüm en fazla iki çocuğa sahip ise bu ağaca 2-li ağaç (İng. binary tree) denir. 


2-Lİ BAĞINTI. Bir   S   kümesi verilmiş olsun.   S × S 'nin her bir   K   alt kümesine   S   içinde bir 2-li bağıntı veya kısaca bağıntı denir.

2-Lİ BASAMAK. Bkz. bit

2-Lİ İŞARET. Elektronikte herhangi bir anda 1 ya da 0 değerini alabilen bir bitlik işarete 2-li işaret denir.

2-Lİ İŞLEM.   G   boştan farklı bir küme olmak üzere,   G × G 'yi   G   içine resmeden bir tasvir var ise   G   kümesi üzerinde bir 2-li işlem tanımlanmıştır ya da kısaca bir işlem tanımlanmıştır denir.

2-Lİ KOD.  𝔽 = { 0,1 }   kod alfabesi üzerinde tanımlanan koda 2-li kod denir.

2-Lİ LOJİSTİK REGRESYON. 2-li lojistik regresyon, 2-li cevaplar içeren bağımlı değişkenlerle yapılan lojistik regresyon analizine verilen addır.

2-Lİ SAYISAL İŞARET. Belli bir anda sadece iki olası değerden birini alabilen işarete 2-li sayısal işaret denir. 

2-NCİ DERECE EŞİTLİK. Bkz. kuadratik eşitlik

2-NCİ EĞRİLİK. Bkz. torsiyon

2-NCİ NORMAL. Bkz. bir eğrinin binormali

2-NCİ SAYILABİLİR UZAY. Bir topolojik uzay sayılabilir bir tabana sahip ise o topolojik uzaya ikinci sayılabilir uzay denir. 

2-NCİ NORMAL. Bkz. binormal

 HATASI. Yokluk hipotezinin gerçekte doğruyken reddedilmesi  hatası olarak adlandırılır. [Yunan alfa<Fenike dili alef]

Ayrıca bkz. 
β hatası

 TESTİ. ∝ testi, bir yazılımı geliştiren kurumun sağladığı ortamda potansiyel veya mevcut müşteriler, operatörler veya bağımsız bir test ekibi tarafından gerçekleştirilen testtir. [Yunan alfa<Fenike dili alef]

Ayrıca bkz. 
β testi

β HATASI. Yanlış olduğu halde yokluk hipotezinin reddedilmemesi β hatası olarak adlandırılır. [Yunan beta<Fenike dili bet]

Ayrıca bkz. 
hipotez, ∝ hatası

β TESTİ. β testi, bir yazılımın potansiyel/mevcut müşteriler veya operatörler tarafından kendi konumlarında yaptıkları testtir.

Ayrıca bkz. 
 testi

A PRİORİ BİLGİ.  Deneyimden gelen kanıtlara dayanmaksızın sahip olduğumuz bilgiye a priori bilgi denir. [< Lat. ab; < Eski Lat. pri; <Yeni Tr. bilgü < Yeni Tr. bili < Eski Tr. bilig < Eski Tr. bil-]

Ayrıca bkz.
veri, bilgi, enformasyon 


ABAKÜS. Abaküs, basit sayma ve hesap işleri yapmakta kullanılan, her teline onar boncuk geçirilmiş hesap aracına verilen addır. [< Fr. abacus < Lat. abacus < Eski Yunan. άβαξ]

ABEL GRUBU. Bkz. Abelyen grup

ABELYEN GRUP.   (G,*) , bir grup olsun. Eğer, a , b  G a * b = b * aise   (G,*)   grubuna komütatif grup ya da Abelyen grup denir. [Niels Henrik Abel, Norveçli matematikçi. 26 yıllık kısa ömrüne, matematiğin en zorlu problemlerini çözmeyi ve cebir, analiz ve eliptik fonksiyonlar teorisinde çığır açan keşifler yapmayı sığdırdı. Fakir bir papaz ailesinin çocuğu olarak 1802'de Norveç'in Finnøy adasında dünyaya gelen Abel'in dehası, genç yaşta Katedralskole'deki (Katedral Okulu) öğretmenleri tarafından fark edildi. Abel, o dönemde okulda pek de saygı duyulmayan bir ders olan matematiğe büyük bir ilgi duydu ve kendi kendine en karmaşık eserleri, özellikle de Leonhard Euler ve Joseph-Louis Lagrange'ın çalışmalarını okuyarak derinleşti.  1823'te bazı Avrupa ülkelerini ziyaret etti. 1825'te Berlin'de beşinci dereceden genel bir polinomun köklerinin bilinen yöntemlerle bulunmasının mümkün olmadığını gösterdi. 1827'de Norveç'e döndü. Genç Abel'in en önemli başarısı, bir zamanlar tüm matematikçilerin çözmeye çalıştığı bir problem olan beşinci dereceden genel bir polinom denkleminin, dört işlem ve kök alma yoluyla çözülemeyeceğini ispatlamasıydı. 1824'te yayımladığı kısa makale, matematiğe grup teorisi gibi yeni ve soyut kavramların girmesinin zeminini hazırladı. Abel'in bu çalışması, o dönemde benzer bir ispat üzerinde çalışan Évariste Galois'nin çalışmalarına da ilham verdi ve bu alanın modern cebirin temelini atmasına yardımcı oldu. Abel'in en kapsamlı ve etkili çalışması eliptik fonksiyonlar teorisi alanındadır. Bu fonksiyonlar, elipsin yay uzunluğunu hesaplamak gibi problemlerden ortaya çıkar ve klasik trigonometrik fonksiyonların (sinüs, kosinüs) bir genellemesidir. Abel, bu fonksiyonların terslerinin çift periyodik fonksiyonlar olduğunu gösterdi. Bu keşfi, teorinin gelişiminde bir dönüm noktası oldu ve daha sonra Jacobi, Riemann ve Weierstrass gibi matematikçiler tarafından genişletildi. Abel, karmaşık analizde de önemli katkılarda bulundu. Adına atfedilen Abel Teoremi, bir fonksiyonun integraliyle ilgili karmaşık bir ilişkiyi ortaya koyar. Ayrıca, diferansiyel denklemler alanındaki Abel Denklemleri de onun adını taşır. Abel'in olağanüstü dehasına rağmen, yaşamı boyunca yoksulluk ve yetersiz kabul görme gibi zorluklarla mücadele etti. Avrupa'da kendisine destek bulmak için yaptığı seyahatler, ne yazık ki maddi sıkıntılar yüzünden istediği sonuçları vermedi. Paris'teki en önemli çalışması, Augustin-Louis Cauchy gibi zamanın önde gelen matematikçileri tarafından anlaşılamadı ve kayboldu. Bu, Abel'in uluslararası bilim camiasında hak ettiği ilgiyi görmesini engelledi. 1829'da Norveç'e döndüğünde verem (tüberküloz) hastalığının pençesine düşen Abel, 6 Nisan'da hayatını kaybetti. Ölümünden sadece iki gün sonra, Paris'teki arkadaşlarından birinin çabalarıyla bilimsel camia onu keşfetti ve Berlin'de profesörlük teklifi yapıldı. Ancak bu teklif, genç dâhiye yetişemedi. Niels Henrik Abel'in trajik yaşamı, bilimsel dehasının yanında, dönemin akademik sisteminin ne kadar katı olabileceğini de gösterir. Abel'in hikayesi, dehasıyla birlikte bilim dünyasının o dönemki zorlu koşullarını da gözler önüne serer. Onu çağdaşlarından ayıran en önemli özellik, matematiğin soyut dünyasına getirdiği titiz ve eleştirel yaklaşımdı. Abel'e ölümünden iki gün sonra Berlin Üniversitesi tarafından iş teklif edildi. Norveç hükumeti Abel'in anısına Abel Ödülü vermektedir.]

Ayrıca bkz.
grup

ABEL MATRİSİ. Abel matrisi, sonsuz bir matris olup elemanları, a k , m = k m ( k + 1 ) m + 1 ile tanımlanır.  

ABELYEN YARI GRUP. Komütatif yarı gruplar, Abelyen yarı grup olarak adlandırılır.

ABORT. İşletim sistemi üzerinde bir program çalışırken doğal olmayan bir sebepten programın durması veya durdurulmasına abort denir.

ABSTRAKSİYON. Bkz. soyutlama

AC KAYNAK. Çıkışı zamanla değişen kaynağa AC kaynak denir. 

ACC. Bkz. akümülatör

ACCOUNT. Bir kişi adına açılan kullanıcı adı ve şifresine account denir.

ACID KRİTERLERİ. ACID kriterleri adını Atomicity, Consistency, Isolation, Durability sözcüklerinin baş harflerinden alan ve veri tabanı işlemlerinin güvenliğini sağlamak için gözetilen kriterlerdir.

ACPI: Gelişmiş Konfigürasyon ve Güç Arayüzü veya kısaca ACPI, donanım aygıtlarının keşfi, konfigürasyonu, güç yönetimi ve tak-çalıştır yetenekleri için İşletim Sistemi (OS) ile donanım/firmware (genellikle BIOS/UEFI) arasındaki standartlaştırılmış bir arayüzün adıdır.

ACTIVE MATRIX. Active matrix, sıvı kristal ekran teknolojisine verilen addır.

AÇ GÖZLÜ ALGORİTMA. Bir problem için mümkün olan en doğru çözümü hedefleyen algoritmalara aç gözlü algoritma denir. 

AÇI. Birbirini kesen iki yüzey veya aynı noktadan çıkan iki ışının oluşturduğu geometrik biçime açı denir. [< Eski Tr. aç-]

Ayrıca bkz. 
tam açı, dar açı, dik açı, geniş açı, açının köşesi, yansık açı, merkez açı, altın açı, dönme açısı, komşu açılar, kutupsal açı, açı fonksiyonu, kesişme açısı, açıortay, açıortay düzlemi,


AÇI FONKSİYONU. Değişkeni açı olan fonksiyona açı fonksiyonu denir. 

Ayrıca bkz.
açı, fonksiyon

AÇI KATSAYISI. Bir doğrunun   x  ekseni ile yaptığı açının tanjantına açı katsayısı denir.

Ayrıca bkz.
açı

AÇI KORUR GÖNDERİM. Bkz. açı koruyan dönüşüm

AÇI KORUYAN DÖNÜŞÜM. Düzlemden düzleme giden ve her bir açıyı, bu açıya eş bir açıya dönüştüren dönüşüme açı koruyan dönüşüm denir. 

Ayrıca bkz.
açı, düzlem

AÇIK ALT KÜME. Bir kümenin alt kümesi olan açık kümeye açık alt küme denir. 

AÇIK ARALIK. Düz bir doğrunun uç noktaları içermeyen parçasına açık aralık denir. 

AÇIK BİLGİ. Açık bilgi, kayıtlı ve herkese açık olan bilgiyi ifade eder.

AÇIK BÖLGE. Düzlemde bir küme açık ve bağlantılı ise bu kümeye açık bölge denir. 

Ayrıca bkz. 
bölge

AÇIK CÜMLE. Bkz. açık küme

AÇIK ÇÖZÜM.   ϕ ( x , y , d y / d x ,  , d n y / d x n ) = 0 , bir adi diferansiyel denklem olsun. Bu adi diferansiyel denklemin çözümü,y = f ( x )formunda yazılabiliyor ise bu çözüme açık çözüm denir.
AÇIK DAİRE. Açık daire, düzlemde,( x  a ) 2 + ( y  b ) 2 < rile tanımlanır.

AÇIK DEVRE. Bir yalıtkanla üzerinden elektrik akımının sürekli olarak geçmesinin engellendiği devreye açık devre denir.

Ayrıca bkz.
devre, kapalı devre


AÇIK FONKSİYON. İki topolojik uzay arasında, her açık alt kümenin görüntüsü yine açık alt küme olan dönüşüme açık fonksiyon denir. 

Ayrıca bkz. 
fonksiyon, uzay, açık küme, topolojik uzay


AÇIK GÖNDERİM. Bkz. açık fonksiyon

AÇIK KAVRAM. Nesnesini tanımamıza imkân veren kavrama açık kavram denir.

AÇIK KAYNAK KODLU YAZILIM. Bkz. açık kaynak yazılım  


AÇIK KAYNAK PROGRAM. Makine diline dönüştürülmeden önce, programcılar tarafından okunur, anlaşılır, yeni amaçlara uygun olarak değiştirilebilir hali gizli tutulmayan, açık olarak paylaşılan programlara açık kaynak program denir.


AÇIK KAYNAK YAZILIM. Kaynak kodu tüm potansiyel kullanıcılara açık olan, genel kullanım lisansı ile sunulan, kullanıcıların üzerinde değişiklik yapıp yeniden dağıtıma sokmasına izin verilen yazılıma açık kaynak kodlu yazılım veya kısaca açık kaynak yazılım denir. 

AÇIK KÜME.  Sadece iç noktalardan oluşan kümeye açık küme denir. 

Ayrıca bkz.
kapalı küme, kapaçık küme


AÇIK KÜP. Standart vektör uzayı içinde, eşit uzunlukta   n   sayıda açık aralığın dik çarpımına açık küp denir. 

AÇIK ÖNERME. İçerisinde en az bir belirsiz (değişken) bulunan ve bu belirsize verilen değerlere göre doğru ya da yanlış tümcelere açık önerme denir. 

AÇIKLAYICI DEĞİŞKEN. Bkz. bağımsız değişken

AÇIKLAYICILIK. Açıklayıcılık, küçük bir programla büyük hesaplama veya işlemler yapabilme yeteneğini ifade eder.

AÇIKLIK. Bir veri grubunda en büyük değer ile en küçük değer arasındaki farka açıklık  denir ve,
Rile gösterilir.

Ayrıca bkz.
veri

AÇINIM. Bir yüzeyin bir düzlem üzerine serilmesine açınım denir.

Ayrıca bkz.
düzlem, yüzey

BİR AÇININ KÖŞESİ. Bir açının kenarlarının ortak noktasına açının köşesi denir. 

Ayrıca bkz.
açı

AÇINIR YÜZEY. Genleşmeden ve büzülmeden bir düzlem üzerine yayılabilen yüzeye açınır yüzey denir.

AÇIORTAY. Bir açıyı, ölçüleri birbirine eşit olan iki açısal bölgeye ayıran doğru parçasına açıortay denir. [< açı + ortay]

Ayrıca bkz.
açı, açıortay düzlemi


AÇIORTAY DÜZLEMİ. Kesişen iki düzleme eşit uzaklıktaki noktaların oluşturduğu düzleme açıortay düzlemi denir.

Ayrıca bkz.
açı, açıortay


AÇISAL FREKANS. Bir saniyede taranan radyan sayısına açısal frekans denir. 

Ayrıca bkz.
açı

AÇISAL HIZ. Bkz. açısal frekans

Ayrıca bkz.
açı

AÇISAL İVME. Açısal hızın değişim hızına açısal ivme denir. 

Ayrıca bkz.
açı

AÇISAL MOMENTUM. Bir eksen çevresinde dönen bir cismin birim zamanda eylemsizlik momenti ile bu cismin dönme açısal hızının çarpımına açısal momentum denir. 

Ayrıca bkz.
açı



AD HOC AĞI. Herhangi bir kablosuz erişim noktası (İng. access point) veya router kullanmadan iki veya daha fazla bilgisayar arasında ağ bağlantısı kurma işlemine ad hoc ağı (İng. ad hoc network) denir.

Ayrıca bkz.
erişim noktası, router

ADAY ANAHTAR. Her bir satırı eşsiz olarak tanımlayabilen ve en az sayıda alana sahip olan süper anahtara adaya anahtar denir. 

Ayrıca bkz.
anahtar, süper anahtar



ADED-İ ASLİ. Bkz. asal sayı

ADIM DEĞERİ Döngü her tekrarlandığında değişkenin değerinin ne kadar artacağı veya azalacağına adım değeri denir.

ADİ DİFERANSİYEL DENKLEM. Bir diferansiyel denklemde adi türevler yer alıyor ise bu diferansiyel denkleme adi diferansiyel denklem (İng. ordinary diferential equation) veya kısaca diferansiyel denklem denir.

Ayrıca bkz.
diferansiyel denklem


ADİ KESİR. İki tam sayının bölümünden oluşan kesire bayağı kesir veya adi kesir denir. 

ADİ LOGARİTMA. 10 tabanındaki logaritmaya adi logaritma denir.

Bkz.
logaritma


ADRES.  Bir hafıza dizesi içinde belirli bir veri elemanının konumu tanımlayan değere adres denir. [Fr. adresse <  Fr. adresser < Geç Lat. addirectare < Lat. ad+directus]

ADRES ÇÖZÜCÜ. Bellek tasarımında kullanılan ek devrelere adres çözücü denir.

ADRES OPERATÖRÜ C programlama dilinde adres operatörü, bir değişkenin bellek adresini döndüren bir operatördür ve,
    &
ile gösterilir.

ADRES TABLOSU. Bkz. atlama tablosu

ADRES UZAYI. Bir iletişim düğümünün yer aldığı ağdaki linkleri, diğer düğümleri ve erişilebilir tüm arayüzleri belirleyen adres kümesine adres uzayı denir. 

ADRES YOLU Adres yolu, işlemci ve bellek arasındaki iletişimde kullanılan ve komut veya verinin bellekte bulunduğu adres bilgilerini taşıyan bir veri yoludur.

ADWARE. Adware, reklamları otomatik olarak gösteren yazılım anlamına gelir.

ADYABATİK SİSTEM. İçeri veya dışarı ısı akışı olmayan sisteme adyabatik sistem denir.

AFİN DÖNÜŞÜM.   L ( t ) , bir lineer dönüşüm olsun. Afin dönüşüm,   c   n   olmak üzere,A :    n t  L ( t ) + cile tanımlanır.

AFİN DÖNÜŞÜMLER GRUBU. Bkz. afin grubu

AFİN GRUBU. Süperpozisyon veya kompozisyon işlemine göre bir afin uzayın kendisine afin dönüşümlerinin oluşturduğu gruba afin dönüşümler grubu veya kısaca afin grubu denir. 

Ayrıca bkz.
grup

AFİN UZAY.   A   , bir küme; K , bir cisim;  V  K  cismi üzerinde bir vektör uzayı olsun. Eğer aşağıdaki önermeleri doğrulayan bir  f : A × A  V  fonksiyonu var ise  A  kümesi,  V  vektör uzayı ile birleştirilmiş bir afin uzaydır denir:

  • A1. Her  P , Q , R  A  için,  f ( P , Q ) + f ( Q , R ) = f ( P , R ) 'dir, 
  • A2. Her  P  A  ve her  α  V  için,  f ( P , Q ) = α  olacak biçimde bir tek  Q  A  vardır. 
Ayrıca bkz.
uzay

AFİNOR.  ( 1 , 1 ) tipli tensörlere afinor denir. 

Ayrıca bkz.
tensör

AGENT. İstenen bilgileri internet üzerinden toplayabilen programlara agent denir.

AGNESİ CADISI. Agnesi cadısı,x 2 y = 4 a 2 ( 2 a  y )ile tanımlanır. [Maria Gaetana Agnesi, İtalyan Matematikçi. 1718'de Milano'da doğdu. 1738'de felsefe alanında yazdığı tez basıldı. Annesinin ölümünden sonra kardeşlerini eğitmek için yazmaya başladığı Instituzioni analitiche ad uso della gioventù italiana kitabı dört cilt tuttu. Kitabı 1748'de basıldı.  1750'de Papa tarafından Bologna Üniversitesi Matematik Bölüm Başkanlığına atandı. 1799'da Milano'da bir manastırda öldü. 1801'de Instituzioni analitiche ad uso della gioventù italiana'nın İngilizce çevirisi basıldı.]

AGNESİ EĞRİSİ. Bkz. Agnesi cadısı

AGREGASYON. Agregasyon, bütün-parça ilişkisini ifade eden özel ilişki türünü ifade eder ve 

ile gösterilir.

AĞ. 1. Bir yönlü kümeden başka bir kümeye tanımlı olan fonksiyona  denir. 2. Birden fazla bilgisayarın çeşitli yollarla birbirine bağlanmasına bilgisayar ağı ya da kısaca ağ denir. [< Eski Tr. ]

AĞ ANALİTİKLERİ. Sanal dünyanın farklı kurallarının, dinamiklerinin, davranışlarının insan ekseninde analiz edilmesini ve bunun akabinde anlamlı sonuçlar çıkarılmasını sağlayan süreçler bütününe ağ analitikleri denir.

AĞ BANT GENİŞLİĞİ Bkz. bant genişliği

AĞ DEBİSİ. Bir iletişim sisteminden ya da bir bilgisayar iletişim ağından bir veri iletişim protokolünün güdümünde birim zamanda geçen veri miktarına ağ debisi denir.

AĞ GEÇİDİ. Bkz. portal

AĞ KATMANI. Bilgisayar iletişim ağlarında adresleme, yönlendirme, paketleme gibi işlevleri yerine getiren ve taşıma katmanı ile veri bağı katmanı arasında yer alan katmana ağ katmanı denir.

AĞ KONTROL PROTOKOLÜ. İnternet abonelerinin bir servis sağlayıcı üzerinden İnternet’e bağlanmalarına elveren kontrol protokolüne ağ kontrol protokolü denir. 

AĞ KÖPRÜSÜ. Bilgisayar iletişim ağlarında Açık Arabağlaşım Arayüzü modelindeki ikinci protokol katmanında bulunan ve iki yerel alan ağı arasında iletişime olanak verip bireysel ağlardan tek bir tane bileşik ağ yaratılmasını sağlayan ağ aygıtına ağ köprüsü denir. 

AĞ MİMARİSİ. Bir bilgisayar ağında iletişimi sağlayan protokoller, işlevler ve hizmetlerin katmanlı mantıksal düzenini ve işletim ilkelerini tanımlayan kavramsal çerçeveye ağ mimarisi denir. 

AĞ PROTOKOLÜ. Verinin ağa bırakılması ile başlayıp, paketlenmesi, iletiliş yolunun belirlenmesi ve iletilmesi olaylarının tamamını denetleyen kuralar bütününe ağ protokolü denir.

AĞ TOPOLOJİSİ. Bir iletişim ağındaki düğümlerin ve bağlantıların fiziksel ya da mantıksal düzenini belirleyen yapıya ağ topolojisi denir.

BİR AĞACIN YÜKSEKLİĞİ. Bir ağacın yüksekliği, ağacın kökünden ağaçtaki en alt çocuğa kadar olan yolun uzunluğu ile tanımlanır.

AĞAÇ. İçinde devir (döngü) bulunmayan bağlantılı grafa ağaç graf veya ağaç denir ve,


T

ile gösterilir. [< Eski Tr. yıġaç]


AĞAÇ GRAF. Bkz. ağaç.

AĞIRLIKLI ARİTMETİK ORTALAMA. Bkz. tartılı aritmetik ortalama

AĞIRLIKLI GRAF. Bkz. maliyetli graf

AI. Bkz. yapay zeka

AKIL YÜRÜTME. Bir takım doğrulardan ve kabullerden hareket ederek bir sonuca varmaya akıl yürütme denir. 

AKILLI OYUNCU. Bir oyuna katılan her bir oyuncunun izlemini bilen ya da tahmin edebilen rakip tarafa akıllı oyuncu (İng. rational player) denir.

AKILLI TELEFON. Belli açık bir işletim sistemi ile çalışan mobil iletişim aygıtına akıllı telefon denir.

AKIM. Bkz. elektrik akımı

AKIM KAYNAĞI. Kendisine bağlanan yükten bağımsız olarak, her zaman belli bir akım oluşturan kaynaklara akım kaynağı denir.

AKIM ŞİDDETİ. Birim zamanda geçen yük miktarına akım şiddeti denir ve,Iile gösterilir.

AKIM YOĞUNLUĞU. Bir iletkenin 1 mm²  kesitinden geçen elektrik akımına akım yoğunluğu denir ve, J ile gösterilir.

AKIŞ AĞI. Bir grafiğin dalları üzerinde bir akış ağı varsa bu grafiğe akış ağı veya  denir. 


AKIŞ DİYAGRAMI. Algoritmanın özel geometrik şekillerle ifade edilmiş haline akış diyagramı denir.

Ayrıca bkz.
algoritma


AKIŞ ŞEMASI. Bkz. akış diyagramı

AKSAK ÜÇGEN. İki kısa kenarı uzunluk farkı bir birim olan dik üçgene aksak üçgen denir. 

AKTARMA. Bir programda değişkenler değer gönderilmesine aktarma denir. 

AKTİF DEVRE ELEMANI. Bkz. aktif eleman

AKTİF ELEMAN. Bir şebekeye enerji sağlayabilen gerilim ya da akım kaynaklarına aktif devre elemanı veya kısaca aktif elemanlar denir.

Ayrıca bkz.
pasif eleman

AKTİF MATRİS EKRAN. Her pikselde ışığın iletimini kontrol etmek için bir transistör kullanan sıvı kristal ekrana aktif matris ekran denir. 

AKTİVASYON KAYDI. Verilen bir prosedür için kaydedicilerin ve yerel değişkenlerin konumlarını belirten değere çerçeve işaretçisi veya aktivasyon kaydı denir. 

AKTİVİTE DİYAGRAMI. Bir iş akışının, sürecin veya algoritmanın adımlarını, karar noktalarını ve paralel aktivitelerini gösteren bir davranışsal diyagrama aktivite diyagramı denir.

AKTÖR. Aktör, sistem dışında olup, sistemle etkileşime giren bir rolü temsil eder.

AKUSTİK SİNYAL. Veri ileten seslerden oluşan sinyale akustik sinyal denir. 

AKÜMÜLASYON. Akümülasyon, birden fazla işlem üzerine inşa edilmiş bir varlığın pozisyon büyüklüğündeki artışı ifade eder.

AKÜMÜLATÖR. 1. Doldurulabilen be daha büyük şiddette doğru akım veren üreteç. 2. Artimetik ve mantıksal işlemlerin yerine getirilmesi sırasında üzerinde işlem yapılacak verinin bulunduğu yere akümülatör (ACC) denir. [<Fr. accumulateur < Fr. accumuler < Lat. accumulare < Lat. cumulare < Lat. cumulus < Ar. كومة< Eski Yunan. κύμα < Eski Yunan. κύω]

ALAN. 1. Bir yüzeyin kapladığı yerin büyüklüğüne alan denir. 2. Bir ikili işlemin yer aldığı kümeye alan denir. 

ALAN ADI. İnternet kullanıcılarına, ziyaret etmek istedikleri IP adreslere alfabetik-sayısal terimler içeren ve akılda kolayca kalan belirteçlerle ulaşmalarını kolaylaştıran bir isimlendirmeye domain name veya alan adı denir.

ALAN KARMAŞIKLIĞI. Algoritmanın eleman sayısının çok büyük olduğu durumlarda problemin çözümüne ulaşabilmeye yönelik bellek gereksinimine alan karmaşıklığı denir.

ALAN KORUYAN DÖNÜŞÜM. Tanım uzayındaki her bölgeyi, alanı bu bölgenin alanına eşit olan bir bölgeye dönüştüren dönüşüm alan koruyan dönüşüm olarak adlandırılır.

Ayrıca bkz.
uzay

ALFABETİK STRING. Aynı alfabetik karakter kümesinden olan ve yalnızca karakterleri içeren stringe alfabetik string denir.

ALGISAL BELLEK. Duyusal bilginin çok kısa sürelerde işlendiği belleğe anlık bellek veya algısal bellek denir. 

ALGORİTMA. Verilerin, bilgisayara hangi çevre biriminden girileceğinin, problemin nasıl çözüleceğinin, hangi basamaklardan geçirilerek sonuç alınacağının, sonucun nasıl ve nereye yazılacağının sözel olarak ifade edilmesine algoritma denir.

BİR ALGORİTMANIN KESİNLİĞİ. Bir algoritmanın adımlarının belirli olmasına kesinlik denir. 

ALGORİTMİK DİLAlgoritmik dil, algoritmaları ifade etmek amacıyla kullanılan yapay dile verilen addır.

ALGORİTMİK KARMAŞIKLIK. Bir algoritmanın kaçılması için gereken kaynak miktarına algoritmik karmaşıklık veya  kısaca karmaşıklık denir. 

ALGORİTMİK PROGRAM TASARIMI. Verilerin bilgisayara hangi çevre biriminden girileceğinin, problemin nasıl çözüleceğinin, hangi basamaklardan geçirilerek sonuç alınacağının, sonucun nasıl ve nereye yazılacağının sözlü olarak ifade edilmesine algoritmik program tasarımı denir. 

ALIASING. 1. Bilgisayar monitöründeki şekillerin kenarlarının tırtıklı görünmesine aliasing denir. 2. Aynı hafıza alanına birden fazla isimle ulaşmaya örtüşme veya aliasing denir. 

ALICI. Bkz. almaç

ALINMAMIŞ DALLANMA. Dallanma koşulunun sağlanmadığı ve program sayacının sıralı olarak dallanmayı takip eden komutun adresi olduğu dallanmaya alınmamış dallanma denir. 

Ayrıca bkz.
alınmış dallanma

ALINMIŞ DALLANMA. Dallanma koşulunun sağlandığı ve program sayacının dallanma hedefi olduğu dallanmaya alınmış dallanma denir.

Ayrıca bkz.
alınmamış dallanma

ALMAÇ. Elektrik enerjisini istenilen başka bir enerjiye dönüştüren aygıtlara alıcı veya almaç denir.

ALMAŞIK DERNEY. Bkz. alterne seri

ALT AĞAÇ. Bir ağacın her hangi bir dalı kesildiğinde ortaya çıkan ağaca alt ağaç denir. 

ALT ALAN TİPİ. Bir sıralı tipin bir alt grubuna işaret eden tanımlamaya alt alan tipi denir. 

ALT DAMGA. Bir terimin ya da elemanın sağ altına vurulan damgaya alt damga denir. 

ALT DİZEY. Bkz. alt matris

ALT DOLAM. Bkz. alt halka

ALT GRAF. Bir grafın düğüm ve kenarlarının bir alt kümesiyle oluşturulan grafa alt graf denir.

ALT HALKA. Bir halkanın indirgenmiş işlemlere göre halka olan alt kümesine halkanın alt halkası denir. 

ALT KÜME.   A   ve   B , iki küme olsun.   B 'nin her elemanı   A 'nın da bir elemanı ise   B 'ye   A 'nın bir alt kümesi denir ve,B  Aile gösterilir.

ALT MATRİS. Bir matrisin bazı satır ve sütunları silindiğinde kalan matrise alt matris denir.

Ayrıca bkz.
alt üçgensel matris, bant matris, birim matris, boş matris, determinant, dual matris, düzensiz matris, elemanter matris, genel lineer grup, Gram matrisi, reel matris, Hurwitz matrisi, idempotent matris, Jordan matrisi, kare matris, bir kare matrisin izi, köşegen, köşegen matris, Laplacian matrisi, Latin kare, matris, matris ağırlıklı graf, bir matrisin transpozu, bir matrisin tersi, nilpotent matris, ortogonal matris, reel matris, simetrik matris, ters simetrik matris, tekil matris


ALT ÖRNEKLEM. Bir örneklemden seçilerek oluşturulan yeni örnekleme alt örneklem denir. 

ALT PROGRAM. Herhangi bir değer geri döndürmeyen fonksiyona alt program denir.

ALT SİSTEM. Tek başına bir sistem olmakla beraber bir sistemin bileşenlerinden biri olan sisteme alt sistem denir.

ALT UZAY TOPOLOJİSİ.   ( X , τ )   topolojik uzayı ile   A   alt kümesi verildiğinde,   A   üzerindeki,{ A  T : T  τ }topolojisine alt uzay topolojisi denir ve,τ Aile gösterilir.

ALT ÜÇGENSEL MATRİS. Köşegen üstündeki tüm elemanları sıfır olan matrise alt üçgensel matris denir.

Ayrıca bkz.
alt matris, bant matris, birim matris, boş matris, determinant, dual matris, düzensiz matris, elemanter matris, genel lineer grup, Gram matrisi, reel matris, Hurwitz matrisi, idempotent matris, Jordan matrisi, kare matris, bir kare matrisin izi, köşegen, köşegen matris, Laplacian matrisi, Latin kare, matris, matris ağırlıklı graf, bir matrisin transpozu, bir matrisin tersi, nilpotent matris, ortogonal matris, reel matris, simetrik matris, ters simetrik matris, tekil matris

ALTERNANS. Bir saykılın negatif ve pozitif kısımlarından her birine alternans denir. 

Ayrıca bkz. 
saykıl

ALTERNATİF AKIM. Zamana bağlı olarak periyodik bir şekilde yön ve şiddeti değişen akıma alternatif akım denir.

Ayrıca bkz.
doğru akım

ALTERNATİF VARSAYIM. Sıfır varsayımın yerine geçebilecek şekilde sunulan varsayıma alternatif varsayım denir. 

Ayrıca bkz.
sıfır varsayım

ALTERNE SERİ. Ardışık terimleri ters işaretli olan seriye alterne seri denir.

ALTIN AÇI. 
(İng. golden angle, Rus. золотой угол, Çin. 黃金角, Ar. زاوية ذهبية)

Tam açıyı altın oranda ikiye bölen açıya altın açı  denir. 

ALTIN KESİT. Bkz. altın oran

AMAÇ PROGRAM. Bir programlama dilinde yazılmış kaynak programın derlenmesi ile elde edilen kütüphane fonksiyonlarıyla bağlantısı kurulmamış makine koduna amaç program (İng. object program) denir.

AMPERMETRE. Akım şiddetini ölçen alete ampermetre denir. 

ANA BİLGİSAYAR. Bir bilgisayar ağının yönetiminde temel işlev ve görevleri yürüten sunucu bilgisayara ana bilgisayar denir.

ANA DONANIM. Bir bilgisayar sisteminin temel işlevlerini yerine getirebilmesi için gereken donanımlara ana donanım denir.

ANA KİTLE. Bkz. Evren.

ANA KÜTLE. Bkz. Evren.

ANAHTAR. 1. Anahtar veya devre kesici, bir devreyi tamamlamak veya kesmek için kullanılan çoğunlukla mekanik araca verilen addır. 2. Kayıtların ayırt edilmesini ve tablolar arasında ilişki kurulmasını sağlayan yapıya anahtar denir. 

ANAHTAR ÖZNİTELİK. Varlık kümesindeki her bir örnek için farklı değer alan özniteliğe anahtar öznitelik denir.

ANAHTARLAMALI RELÜKTANS MOTORU. Anahtarlamalı relüktans motoru, statoru ve rotoru çıkık kutuptan oluşan ve sadece statorunda sargı bulunduran, rotorunda herhangi bir sargı ya da sürekli mıknatıs bulundurmayan basit yapılır elektrik makinelerine verilen addır. 
ANAKART. Bilgisayarın elektronik parçalarının tümünün bağlandığı elektronik devreye anakart denir. 

ANALİTİK DÜZLEM. Üstünde koordinat sistemi belirtilmiş düzleme kartezyen düzlem veya analitik düzlem denir. 

ANALİTİK ÖNERME. Doğruluğu a priori bilinen önermeye analitik önerme denir. 

ANALİZ KOMUTU. Analiz komutu veya analysis command, devre üzerinde hangi tür simülasyonun yapılacağını belirten SPICE komutuna verilen addır.

ANALOG BİLGİSAYAR. İşletilmesi başka bir sistemin fiziksel davranışlarında dayalı olan bilgisayara örneksel bilgisayar veya analog bilgisayar denir.

ANALOG BÜYÜKLÜK. Sonsuz sayıda ara değer alabilen büyüklüğe analog büyüklük denir. 

ANALOG DEVRE. Giriş ve çıkış işaretleri şekil olarak benzeyen elektronik devreye analog sistem veya analog devre denir. 

ANALOG GÖSTERGE. Büyüklükleri iki sınır değer arasında çok sayıda ara değer şeklinde ifade eden göstergeler analog gösterge denir. 



ANALOG İŞARET. Analog özelliğe sahip fiziksel bir büyüklük bilgi şekline dönüştürülürken, bilgiyi temsil eden işaret doğrudan fiziksel büyüklüğün benzeri ise oluşan işaret analog işaret olarak adlandırılır. 


ANALOG SİNYAL. Veriyi temsil eden karakteristik niceliğin herhangi bir anda sürekli bir aralık içindeki herhangi bir değeri alabildiği sinyale analog sinyal denir. 

ANALOG SİSTEM. Bkz. analog devre


ANALOJİK ÇIKARIM. İki ya da daha fazla nesnenin belli benzerliklerine dayanarak başka benzerlikleri olacağı sonucuna gitmeye analojik çıkarım veya analoji denir. 

ANLAM BİLİM. Bkz. semantik

ANLAMLILIK DÜZEYİ. Tip 1 hatanın ortaya çıkma olasılığına anlamlılık düzeyi denir. 

Bkz.

tip 1 hata, tip 2 hata

ANLIK BELLEK. Bkz. algısal bellek

ANLIK DERLEME. Devamlı birimlerin belli bir andaki durumlarını gözlemlemek için yapılan derlemeye anlık derleme denir. 

Ayrıca bkz.
veri toplama

APAÇIK KAVRAM. Aynı zamanda hem açık hem seçik olan kavrama apaçık kavram denir. 

APEKS. Bir çokgende, belli bir yönlendirmeye göre en yüksekte kalan tepe noktasına apeks denir. 

API. İki farklı sistemin birbirleri ile haberleşip veri alışverişi yaptıkları yapılara uygulama ara yüzü (application programming interface) veya kısaca API denir. 

APLİKAT EKSENİ. Üç boyutlu koordinat sisteminde dikey eksen aplikat ekseni olarak adlandırılır.


APOLAR KOVALENT BAĞ. Kovalent bağı oluşturan elektronların iki atom tarafından eşit kuvvetle çekilmesiyle oluşan bağa apolar kovalent bağ denir.

Ayrıca bkz.
polar kovalent bağ

APPLET. Bir HTML programı içine yerleştirilmiş küçük java programlarına applet denir.

APPLICATION SERVER. Bkz. uygulama sunucusu

AR. Bkz. artırılmış gerçeklik teknolojisi

ARA DÜĞÜM. En az bir çocuğa sahip düğüme ara düğüm denir. 

ARA YÜZ. Bilgisayar yazılımlarının kullanıcı tarafından çalıştırılmasını sağlayan, çeşitli resimlerin, grafiklerin yazıların yer aldığı ön sayfaya ara yüz denir.

ARAKESİT İŞLEMİ. Verilen kümelerin ortak elemanlarından oluşturulmuş kümeyi veren işlem arakesit olarak adlandırılır.

ARALARINDA ASAL POLİNOMLAR. En büyük ortak bölenleri (ebob) 0-ncı mertebeden bir polinom olan polinomlara göreceli asal polinomlar ya da aralarında asal polinomlar denir. 

ARALARINDA ASAL SAYILAR. En büyük ortak bölenleri 1 olan sayılara göreceli asal sayılar ya da aralarında asal sayılar denir. 

ARAMA. Bkz. arama problemi

ARAMA PROBLEMİ. Bir elemanın arama uzayındaki yerinin bulunması problemine arama problemi denir. 

ARAPSAÇI. Arapsaçı, IOTA adı verilen kriptopara tarafından geliştirilen ve blokzinciri teknolojisinden farklı olarak hiçbir işlem ücreti olmadan varlık transfer edilmesini sağlayan ve kullanıcılar tarafından doğrulamaların gerçekleştirildiği alternatif bir teknolojiyi ifade eder. 

ARAYÜZ. Bir sınıf veya bileşenin dış dünyaya sunduğu, birbiriyle ilgili davranışların bir koleksiyonunu tanımlayan soyut yapıya arayüz denir.

ARCHIE. İstenen verileri internet üzerinden bulan ve onları düzenleyen programa archie denir. 

ARDIŞIK DEVRE. Bkz. ardışıl devre

ARDIŞIL DEVRE. Tümleşik devreye ek olarak içinde belleği olan devrelere sıralı devre veya ardışıl devre denir.

ARDIŞIL LOJİK. Bir kombinezonal devreye ilave olarak bellek elemanları da içeren sayısal sistemler ardışıl lojik olarak adlandırılır. 

ARGAND DİYAGRAMI. Kompleks sayıları düzlemde göstermek amacıyla geliştirilen ve yatay ekseni gerçek eksen, düşey ekseni sanal eksen varsayan koordinat sistemine Argand diyagramı denir. [Jean-Robert Argand: Fransız matematikçi. 1768'de Cenevre'de doğdu. Yaşamının büyük bölümünü bir kitabevi yöneticisi olarak geçirmesine rağmen, matematiğin en soyut kavramlarından birine, karmaşık sayılara, somut ve görsel bir anlam kazandıran İsviçreli bir matematikçidir. Onun adıyla anılan Argand Diyagramı, karmaşık sayıların anlaşılmasını kökten değiştirmiş ve matematiğin gelişimine kalıcı bir etki bırakmıştır. Hayatı ve Matematik Yolculuğu. Jean-Robert Argand, 1768 yılında Cenevre'de dünyaya geldi. Profesyonel bir matematikçi değildi; yaşamını, babasının izinden giderek bir kitabevi ve yayınevi yöneticisi olarak sürdürdü. Matematikle olan ilişkisi, tamamen kendi kişisel merak ve tutkusundan kaynaklanıyordu. O dönemde, birçok matematikçi karmaşık sayıları "hayali" ve soyut nesneler olarak görüyordu. Argand, bu soyutluğu aşmanın bir yolunu aradı ve karmaşık sayıları geometrik olarak temsil etmenin mümkün olduğunu keşfetti. 1806 yılında, kendi imkânlarıyla bastırdığı "Essai sur une manière de représenter les quantités imaginaires dans les constructions géométriques" (Hayali Nicelikleri Geometrik Yapılarda Temsil Etme Yöntemi Üzerine Bir Deneme) başlıklı makalesinde bu çığır açan fikrini sundu. Argand'ın En Önemli Katkısı: Argand Diyagramı. Argand'ın en büyük mirası, bugün Argand Diyagramı olarak bilinen, karmaşık sayıların geometrik temsilidir. Bu diyagram, bir karmaşık sayıyı, yatay eksenin reel kısımları, dikey eksenin ise sanal (imajiner) kısımları temsil ettiği iki boyutlu bir düzlemdeki bir nokta veya vektör olarak gösterir. Bir a+bi karmaşık sayısı, Argand diyagramında (a,b) koordinatlarına sahip bir noktaya karşılık gelir. Bu temsil, karmaşık sayıların toplama ve çıkarma işlemlerini vektör toplamı ve farkı gibi geometrik işlemlerle eşleştirmemizi sağlar. En önemlisi, karmaşık sayıların çarpımı, bu diyagramda hem büyüklüğün (uzunluğun) çarpılması hem de açıların toplanması olarak gösterilebilir. Bu, karmaşık sayıları trigonometri ve geometrinin bir aracı haline getirerek, onların sadece cebirsel bir yapıdan ibaret olmadığını ortaya koydu. Argand'ın makalesi, ilk başta hak ettiği ilgiyi görmedi ve matematik dünyasında büyük yankı uyandırmadı. Karmaşık sayıların geometrik gösterimi fikri, daha önce Caspar Wessel tarafından da keşfedilmişti, ancak Wessel'in çalışması da benzer bir şekilde yayımlanmamıştı. Argand'ın çalışması, daha sonra Fransız matematikçi Legendre tarafından yeniden keşfedildiğinde, karmaşık sayıların geometrik anlamı geniş çapta kabul görmeye başladı. 1822'de Paris'te öldü. Miras ve Etkisi. Jean-Robert Argand, matematiğe formel eğitim almadan yaptığı bu önemli katkıyla, "amatör" bir dehanın bilim dünyasını nasıl dönüştürebileceğinin bir örneğidir. Onun görsel yaklaşımı, karmaşık sayıları sadece "hayali" bir kavram olmaktan çıkarmış, onları fizik, mühendislik ve sinyal işleme gibi alanlarda vazgeçilmez bir araç haline getirmiştir. Bugün kullanılan tüm karmaşık düzlem temsilleri, özünde Argand'ın fikirlerine dayanmaktadır. Matematik tarihi, onun adını, karmaşık sayıların soyut dünyasına ışık tutan bir öncü olarak saygıyla anmaktadır.]

ARGÜMENT. Bkz. argüman

ARGÜMAN. 1. Bir sonuca varmak için kullanılan önermeler dizisine argüman denir. 2. &nbsp z , bir komplek sayı olsun. &nbsp z 'nin &nbsp x -ekseninin pozitif kısmı ile yaptığı açıya &nbsp z   kompleks sayısının argümanı denir ve,arg  zile gösterilir. 3. Argüman, işletim sistemi veya işletim sistemi üzerindeki programların içindeki fonksiyonlara verilen değer ya da ismi ifade eder.

ARİTMETİK BİRİM. Bir tamlık bölgesinin tersinir elemanına aritmetik birim denir.

Ayrıca bkz. 
tamlık bölgesi


ARİTMETİK DİZİ. Ardışık terimleri arasındaki ayrım değişmeyen diziye aritmetik dizi denir. 

Ayrıca bkz.
geometrik dizi


ARİTMETİK FONKSİYON. Pozitif tam sayılar üzerinde tanımlı ve reel değerli fonksiyonlara aritmetik fonksiyon denir. 

ARTİMETİK OPERATÖR. Aritmetik işlemlerin yapılması amacıyla kullanılan operatörlere aritmetik operatör denir. 

ARİTMETİK ORTA. Bkz. aritmetik ortalama


ARİTMETİK ORTALAMA. Aritmetik ortalama, i = 1,2,3, ... için, x i gözlenen değerler ve n gözlem sayısı olmak üzere, i=1nxin ile tanımlanır ve, x ¯ ile gösterilir.   

ARİTMETİK ORTALAMA GÖRE MOMENT. Terimlerin aritmetik ortalamadan cebirsel sapmalarının çeşitli kuvvetlerinin aritmetik ortalamalarına aritmetik ortalama etrafındaki moment veya aritmetik ortalamaya göre moment denir. 

ARİTMETİK YOĞUNLUK Aritmetik yoğunluk programdaki kayar noktalı işlemlerin program tarafından ana bellekte erişilen veri byte sayısına oranı ile tanımlanır.

ARŞİMED RIESZ UZAYI. Sıralama bağıntısı Arşimed aksiyomu ile verilen Riesz uzayına Arşimed Riesz uzayı denir. [Arşimed, Yunan matematikçi. Doğumdan önce 287'de doğdu. Hidrostatiğin ve mekaniğin temellerini attı. Doğumdan önce 212'de Sicilya'da öldü. Riesz Frigyes, Macar Matematikçi. 1880'de Györ'de doğdu. Sınırlı simetrik operatörler için spektral teorisini geliştirdi. Riesz grupları, Riesz dizisi ve Riesz uzayının tanımını verdi. 1956'da Budapeşte'de öldü.]

ARM. Bkz. anahtarlamalı relüktans motoru

ARPANET. ARPANET, 1960 yılında Amerika Birleşik Devletleri Savunma Bakanlığı tarafından kurulmuş ve internet teknolojisinin temelini oluşturan ağ sisteminin adıdır. 

ARŞİMED SARMALI. Bkz. Arşimed spirali

ARŞİMED SIRALI UZAYI. Bir Arşimed sıralaması ile donatılmış lineer uzaya Arşimed sıralı uzayı denir. 

ARŞİMED SPİRALİArşimed spirali,   r   radyal koordinat ve   θ   kutupsal açı olmak üzere, r = a θ ile tanımlanır. 

ART KOŞUL. Bir deyimi takip eden bildirime art koşul denir. 

ART MERİDYEN. Bir meridyenin yarı dairesini tam daire yapan meridyene o meridyenin art meridyeni denir. 

ARTAN DİZİ.   ( a n ) , bir dizi olsun. Her   n     için,a n  a n + 1gerçekleniyor ise   ( a n )   dizisine artan dizi denir.

ARTAN FONKSİYON.  f ,   bir   I aralığında tanımlı bir fonksiyon olsun.   x 1  ve  x 2 noktaları   I  aralığında herhangi iki nokta olsun. Eğer  x 1 < x 2  iken  f ( x 1 ) < f ( x 2 )  ise   f  fonksiyonu   I  aralığında artandır denir.

ARTIRILMIŞ GERÇEKLİK TEKNOLOJİSİ. Gerçek dünyada algıladığımız tüm fiziksel unsurların, bilgisayar teknolojileri ile üretilmiş ses, grafik, video ve GPS verileri ile birleştirilmesi yoluyla ortaya çıkan görüntüye artırılmış gerçeklik teknolojisi veya kısaca AR denir. 

ARTIRMA OPERATÖRÜ. Matematiksel olarak değişkene ait değerin bir artırılması için kullanılan operatöre artırma operatörü denir ve,

++

ile gösterilir. 



ARZ EĞRİSİ. Ceteris paribus bir malın fiyatı ile arz edilen miktarı arasındaki ilişkiyi gösteren şekilsel araca arz eğrisi denir. 

ASAL ALT CİSİM. Bir cismin tüm alt cisimlerinin kesişimine asal alt cisim denir.

ASAL ALT HALKA. Birimli bir alt halkanın biriminin ürettiği alt halkaya halkanın asal alt halkası denir. 

ASAL CİSİM. Trivial alt cisimlerden başka alt cismi olmayan cisme asal cisim denir.

ASAL İKİZLER. Farkları 2'ye eşit olan iki asal sayıya asal ikizler denir.


ASAL SAYI.  p , sıfırdan ve ±1'den farklı bir tam sayı olsun.  p | m nkoşulunu gerçekleyen her   m , n     için,   p | m   veya     p | n   ise   p   tam sayı sayısına asal tam sayı veya kısaca asal sayı denir.

Ayrıca bkz.
doğal sayı, bileşik sayı


ASAL SAYILAR DİZİSİ. Elemanları asal sayılar olan diziye asal sayılar dizisi denir. 

Ayrıca bkz.
asal sayı


ASAL TAM SAYI. Bkz. asal sayı

ASİMPTOTAsimptot, sonsuza giden bir eğrinin çeşitli noktalarının gittikçe yaklaştığı başka bir eğriye verilen addır.

ASİMPTOTİK OLARAK DAHA KÜÇÜK FONKSİYON.   D     olmak üzere,f , g : D  iki fonksiyon olsun. Her   ϵ > 0   için,0 < | z  z 0 | < δ  | f ( z ) |  ϵ | g ( z ) |o.b. bir   δ > 0   var ise   z  z 0   f ( z ) ,   g ( z ) 'nin küçük o'sudur veya   f ( z ) ,   g ( z ) 'den asimptotik olarak daha küçüktür denir ve,z  z 0  f ( z )  o ( g ( z ) )ile gösterilir.

ASİMPTOTİK OLARAK EŞİT FONKSİYONLAR.   D     olmak üzere,f , g : D  iki fonksiyon olsun.lim z  z 0  f ( z ) g ( z ) = 1ise   z  z 0   f ( z ) ,   g ( z ) 'ye asimptotik olarak eşittir denir ve,z  z 0 f ( z )  g ( z )ile gösterilir.

ASİMPTOTİK SINIR.   D     olmak üzere,f , g : D  iki fonksiyon olsun.0 < | z  z 0 | < δ için | f ( z ) |  K | g ( z ) |o.b.   K  0   ve   δ > 0   sayıları var ise   z  z 0   g ( z ) ,   f ( z ) 'nin büyük o'sudur veya asimptotik sınırıdır denir ve,z  z 0 f ( z )  O ( g ( z ) )ile gösterilir.

ASLİ DERLEME. Bkz. birincil derleme

ASSEMBLER. Assembly dili kullanılarak yazılmış bir programı makine koduna çeviren derleyiciye assembler denir. 

ASSEMBLY DİLİ. Bkz. çevirici dil

ASSERTED. Mantıksal yüksek veya doğru için kullanılan sinyal asserted olarak adlandırılır.

AŞAĞI TAŞMA. Negatif üssün üs alanına sığmayacak kadar büyük bir değere ulaşmasına aşağı taşma denir. 

AŞIM. Bkz. rank

AŞİKÂR HALKA. Aşikâr halka,{ 0 }ile tanımlanır.

AŞİKÂR HOMOMORFİZMA.   G   ve   H , iki grup olsun.   G 'den   H 'ye aşikâr homomorfizma,ϕ : G  H x  e Hile tanımlanır.
 
AŞİKÂR İDEAL. Herhangi bir halka için sıfır halkası.

AŞİKÂR TOPOLOJİ.  X   bir küme olsun.   X   üzerinde tanımlı aşikâr topoloji,{ X ,  }ile tanımlanır.

AŞIRI PARALEL DOĞRULAR. Bir doğru çifti ne hiperbolik düzlemde ne de çemberde sonsuzda kesişirse bu doğrular aşırı paralel doğrular olarak adlandırılır.

AŞKIN GENİŞLEME. Bir cismin cebirsel olmayan genişlemesine aşkın genişleme denir.

ATAMA OPERATÖRÜ. Bir değişkene bir değer atamak amacıyla kullanılan operatörlere atama operatörleri denir.

ATLAMA ADRES TABLOSU. Bkz. atlama tablosu

ATLAMA TABLOSU. Alternatif komut serilerinin adreslerinin tablosuna atlama adres tablosu veya kısaca atlama tablosu denir.

ATLAS. S bir yüzey olsun. Görüntüleri S 'nin tamamını kaplayan yüzey yamalarının bir ailesine S 'nin bir atlası denir. 

ATOM NUMARASI. Atom numarası, bir elementin çekirdeğinde bulunan proton sayısını ifade eder ve,Zile gösterilir.

ATOMİK İŞLEM Atomik işlem, bölünemez, tek seferde tamamlanan, başlatıldığından tamamlanmadan başka bir işlem tarafından kesintiye uğratılamayan ve başka işlem etkisi altında kalmayan işleme verilen addır.

AVOMETRE. Bkz. multimetre

AYIKLAYICI. Ayıklayıcı, programdaki hataları bulmak ver düzeltmek için kullanılan araca verilen addır. 

AYKIRI DOĞRULAR. Aynı düzlemde olmayan doğrulara aykırı doğrular denir.

AYKIRI VERİ. Bir değer her iki yönde mesafe olarak kartiller (çeyreklikler) arası açıklığı aşarsa gözlem aykırı değerlidir denir. 

Ayrıca bkz. 
gözlem, kartil


AYRIK METRİK UZAY. Ayrık metrik ile donatılmış uzaya ayrık metrik uzay denir ve,( X , d a )ile gösterilir.

AYRIK OLAYLAR. İki olay aynı anda meydana gelemiyorsa bu olaylara ayrık olaylar denir. 

AYRIK TOPOLOJİ. Bir küme üzerindeki bütün topolojiler latisindeki en büyük elemana ayrık topoloji (İng. discrete topology) denir.


AYRIK DEVİRLER. Ortak elemanı olmayan devirlere ayrık devirler denir.

AYRIK KÜMELER. Ara kesitleri boş küme olan kümelere ayrık kümeler denir.


AYRIK UZAY. Üzerinde ayrık topoloji tanımlanan kümeye ayrık uzay denir. 

Ayrıca bkz. 
uzay


AYRILABİLİR DİFERANSİYEL DENKLEM. Ayrılabilir diferansiyel denklem,M ( x ) + N ( y ) d y d x = 0ile tanımlanır.

AYRILABİLİR DENKLEM. Bkz. ayrılabilir diferansiyel denklem

AYRILABİLİR UZAY. Sayılabilir yoğun alt kümesi bulunan topolojik uzaya ayrılabilir uzay denir. 

Ayrıca bkz. 
uzay


AYRIŞTIRMA. Dinamik programlamada çok aşamalı bir problemin alt parçalara, adımlara veya tek tek aşamalara bölünmesine ayrıştırma denir.

AYRIT. Cisimlerde kesişen iki yüzün ara kesitine ayrıt denir. 

AZALAN FONKSİYON.  f ,   bir   I aralığında tanımlı bir fonksiyon olsun.   x 1  ve  x 2 noktaları   I  aralığında herhangi iki nokta olsun. Eğer  x 1 > x 2  iken  f ( x 1 ) > f ( x 2 )  ise   f  fonksiyonu   I  aralığında azalandır denir.

AZALTMA OPERATÖRÜ. Matematiksel olarak değişkene ait değerin bir azaltılması için kullanılan operatöre azaltma operatörü denir ve,

--

ile gösterilir. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder