14 Mart 2020 Cumartesi

(83) Bir Teknolojik Gelişme Olarak Sosyal Medyanın Türkçe Kullanımına Etkileri

Giriş

Dil, geniş anlamda bir topluluğun kullandığı işaretler sistemidir. Dar anlamda ise ulusal dilin gramer kuralları ve terimlerini ifade eder. Her türlü toplumsal gelişmeden etkilenen dil teknolojik gelişmelerden de etkilenmektedir. Bir dilde teknik alanda gerekli terimler üretilemezse, yeni geliştirilen elektronik iletişim araçları ile yapılan haberleşmeler belli kurallara bağlanamazsa dilin yozlaşmaya uğrayacağı açıktır. Bu bağlamda sosyal medyanın da dile olan etkileri birçok araştırmaya konu olmuştur. Bu çalışmada önemli bir teknolojik gelişme olarak sosyal medyanın Türkçeye olan etkileri yazım, gramer, söz dizimi ve söz varlığı açısından incelenecektir. Araştırmanın amacı sosyal medyanın Türkçemize etkilerini ortaya koymak, alınabilecek önlemleri saptamaktır. Araştırma, Atatürk'ün de işaret ettiği gibi "milli his ile dil arasındaki bağ"ın kuvvetli olması, dilin milli kültürün aynası olması ve sosyal medyanın dile olan etkisinin milli kültürü de etkileyeceği göz önünde bulundurulduğunda önemlidir.

Sosyal Medya: Tanımı, Geçmişi ve Türkiye'deki Kullanımı


İnternet Türkiye'de 1993'te kullanılmaya başlanmıştır. Böylece ülkemizde de başlayan internet çağı, 2004'te Facebook'un, 2005'te Youtube'un, 2006'da Twitter'in, 2010'da Whatsapp ve İnstagram'ın açılmasıyla yerini sosyal medya çağına bırakmıştır. Yine bu dönemde Google+, Wechat, LinkedIn, Tumblr ve daha birçok sosyal ağ kurulmuştur.

Sosyal medyanın tanımına Türkçe sözlüklerde henüz yer verilmemektedir. Sosyal medya çift taraflı bilgi paylaşımı sağlayan medya sistemi ve kişilerin sistemde yaptığı paylaşımlar olarak tanımlanabilir. Azize Özdemir (2014)'e göre sosyal medya ile internet kavramlarının en belirgin farkı veri yükleyenin sadece kurum değil birey de olmasıdır. Dolayısıyla sosyal medya sayfalarının içerikleri yalnızca kurumlar yerine kişinin kendisi tarafından da yüklenmekte, yönlendirilmekte ve yönetilebilmektedir (Özdemir 2014). Bu ise sosyal medyanın içeriğinin kesintisiz olarak güncellenmesini sağlamaktadır (a.g.m.).

Türkiye sosyal medya kullanımında önemli bir yere sahiptir. Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) hane halkı verilerine göre Türkiye'deki internet kullanımının %83,7'sini sosyal medya kullanımı oluşturmaktadır. Hootsuite Sosyal Medya Yönetim Platformu'nun 2019'da yayınladığı rapora göre günlük sosyal medyada kalma süresinin dünya ortalaması 1 saat 10 dakika iken ülkemizde bu süre ortalama 1 saat 28 dakikaya ulaşmaktadır.  

Sosyal Medya Türkçesinin Özelliklerinin Sınıflandırılması


İnternet alan adlarında ve e-posta adreslerinde Türkçe karakter kullanılamaması çok büyük bir sorundur. Sosyal medya Türkçesinin özelliklerinden de en fazla dikkat çekeni Türkçe karakterlerin kullanılmamasıdır. Kullanılmayan karakterlerden en büyük nasibi ş, ü, ç ve ğ almaktadır (Yaman ve Erdoğan 2007). Bu karakterler yerine s, u, c ve g kullanılmaktadır. Örnek: "gorusuruz" (görüşürüz). Bu karakterlerden ğ aynı zamanda genellikle r karakterinde olduğu gibi düşürülen bir karakter olmaktadır.  Bazen de "chanta" (çanta), "chok" (çok), "inshallah" (inşaallah), "shekil" (şekil), "berdush" (berduş) ve yazar Elif Şafak'ın ismini yazarken kullandığı "shafak" (şafak) örneklerinde olduğu gibi İngilizcede kullanılmayan Türkçe karakterli harflerin yerine onların İngilizce yazımındaki harfleri kullanılmaktadır. Yine "we" (ve), "ewet" (evet), "war" (var), "qanqa" (kan kardeşi), "yoq" (yok) örneklerinde olduğu gibi Türkçe sözcüklerin v, k harfleri İngilizcede olmasına rağmen yine de İngilizcenin çift v (w) ve q harfleriyle yazılmaktadır. "Güsel" (güzel), "bis" (biz), "sis" (siz) "ösür" (özür), "yapıyorus" (yapıyoruz), "yüsünden" (yüzünden), "efet" (evet) örneklerinde ise var olan sesler başka seslerle değiştirilmektedir.

Türkçe karakter kullanmamadan sonra sosyal medyanın en önemli özelliği kısaltmalardır. Ancak bu kısaltmalar temelsiz ve kuralsız olduğundan araştırmacılar tarafından silme ve kırpma olarak adlandırılmaktadır (Özdemir 2014).  En çok rastlanan silme ünsüzlerin yazılmamasıdır. Ünsüzlerin yazılmaması konusunda sık rastlanan örnekler şunlardır: "slm" (selam), "mrb" (merhaba), "nbr" (n'aber),  "tmm" (tamam), "msj" (mesaj), "cnm" (canım), "evt" (evet), "hyr" (hayır), "cvp" (cevap). Bir diğer ses silme, "saol" (sağ ol), "ii" (iyi), "daa"(daha), , "böle" (böyle), "bi" (bir), "soole" (söyle) "dio" (diyor) örneklerindeki gibi ünsüzlerin silinmesidir. Bunların dışında sık görülen ses silme ve kırpmalar  "kib" (kendine iyi bak), "tşk" (teşekkür),  "sa" (selamünaleyküm), "as" (aleykümselam), "ss" (seni seviyorum), "scs" (seni çok seviyorum, "hg" (hoş geldin), "hb" (hoş bulduk),  "inş" (inşaallah), "dimi" (değil mi) kullanımları ile "kahv6" (kahvaltı), "yakı10" (yakıyorsun), "1'm" (bir tanem), "telef10" (telefon), "ömrümü 7 bitirdi" (ömrümü yedi bitirdi" gibi sayıların kullanıldığı kısaltmalardır. Bazen de "4 u" (for you), "kam10" (come on), "hand" (have a nice day), "hru" (how are you) şeklinde kısaltılan İngilizce öbekler kullanılmaktadır.

Köklerden başka kip ekleri de yozlaşmaktadır (Yaman&Erdoğan 2007). Eklerin yanlış kullanımlarına "gelces" (geleceğiz), "dinlices" (dinleyeceğiz), "ne yapıon" (ne yapıyorsun), "oluom" (oluyorum) örnekleri verilebilir. Sözcük düzeyinde ise İngilizce kimi sözcükler sosyal medya dilinde yaygınlaşmaktadır: "yes" (evet), "oqe" (tamam). "anlıyore" (İtalyanca), "hunny" (İngilizce), "einen qanka" (Almanca), "under qalsın" (İngilizce), "şet" (İngilizce) örneklerinde ise sesbilimsel ve biçimbilimsel özellikleri ödünçleme ve uyarlama söz konusudur. Kimi zaman dilimize yabancı dillerden giren proses, kompleks, seks, faks gibi sözcükler yabancı dillerin imlası ile "proces", "komplex", "sex", "fax" şeklinde yazılmaktadır. Diğer taraftan "thank you panpa", "nice pic bro" gibi yüzlerce İngilizce cümle paylaşımları işgal etmiş durumdadır. "Adam king ya", "Free takılalım", "yardım pls" gibi cümleler ise yarı Türkçe yarı İngilizce sosyal medya cümlelerindendir.

Sosyal medyada bazen "Heeeeeeeey", "aciiiiiiil", "neeeeee" örneklerinde olduğu gibi bazı ünlüler, "hayırrrrrrr", "hımmmmmm" örneklerinde ise ünsüzler birçok defa tekrarlanmaktadır. De/da bağlacının, ki bağlacının ve soru ekinin ayrılmaması, "meHmeT" örneğinde olduğu gibi küçük ve büyük harflerin karışık olarak kullanılması, "herşey" (her şey), "birşey" (bir şey), "nededi" (ne dedi) örneklerinde olduğu gibi ayrı yazılması gereken sözcüklerin birleşik yazılması yaygın görülen yozlaşmalardandır. Ayrıca cümlelerin ilk harfinin küçük harfle yazılması, özel isimlerin ilk harflerinin büyük yazılmasına özen gösterilmemesi önemli bir dil sorunu oluşturmaktadır.

Sosyal medya aynı zamanda gereksiz yabancı kökenli sözcük kullanıldığı, bu sözcüklerin yabancı dillerin imlaları ile yazıldığı ve sonuna etmek/yapmak getirildiği bir ortam olmaktadır. Örneğin "download etmek" (İngilizce: indirmek), "invite etmek" (İngilizce: davet etmek), "reply etmek" (İngilizce: yanıtlamak) bu gibi sözcüklerdendir (Karahisar, 2013). "Chatleşmek" (sohbet etmek) ise sonuna -leş eki ulanan yabancı sözcüklere bir örnektir. Attachment (eklenti), domain name (alan adı), firewall (güvenlik duvarı), freeware (ücretsiz sürüm), nick name (takma ad), homepage (ana sayfa), mouse (fare), monitor (ekran), keyboard (klavye) sözcüklerinin ise Türkçe karşılıkları olduğu halde sosyal medyada İngilizceleri kullanılmaktadır.

Öneriler


Her ne kadar son yıllardaki araştırmalarda sosyal medyanın yozlaştırıcı etkisi vurgulanıyor olsa da, sosyal medya çok iyi bir dil eğitimi aracı olarak kullanılabilir. Sosyal medya dil konusunda bilinçlendirme yapılabilecek ortam olabilir. Bunun için kuruluşlarca yaratıcı ve ilgi çekici paylaşımlar yapılabilir. Böylece sosyal medya kullanımına bağlı yozlaşma kendi silahı ile vurulacaktır.

Günümüz teknolojisinde yozlaşmış ifadelerinin saptanması ve sosyal medya uygulamalarına yönelik yazılımlarla bu ifadelerin kullanımının engellenmesi oldukça kolaydır. Cihazlara bu şekilde bir yazılım kurulursa sistem yozlaşmış ifadeyi kabul etmeyecektir. Doğru Türkçe kullanma konusunda hazırlanacak bu yazılımlar kamu ve özel sektör tarafından desteklenmelidir.

Sosyal medya Türkçesinin en önemli sorunlarından birisi de klavyedir. Sosyal medyada mutlaka yabancı karakter yer almayan Türkçe klavye kullanılmalıdır. Yabancı karakter girecek olan kullanıcı bunu ancak klavye değiştirerek yapmalıdır.

Sonuç


Ülkemizde Türkçe karakter kullanmama, ses silme, ses kırpma, temelsiz ve kuralsız kısaltma yapma sorunlarının ilk ortaya çıktığı dönem ülkemizde cep telefonlarının kullanılmaya başladığı dönemdi. Cep telefonlarının ilk kullanıldığı yıllarda halk arasında mesaj yazarken ekonomik nedenlerle İngilizce karakter kullanma ve sesleri kırpma yaygındı. Günümüzde bu ekonomik nedenler ortadan kalkmasına rağmen özellikle sosyal medyada Türkçe karakter kullanmama, ses silme, ses kırpma ve daha başka birçok dil yozlaşması yaşanmaktadır. Türkçeyi sevmek ve ona saygı duymak milli bir görevdir. Dolayısıyla sosyal medyada dil yozlaşmasının önüne geçilmesi için hem kurumsal hem de bireysel özenin gösterilmesi gerekmektedir.

KAYNAKÇA

Özdemir, Azize (2014), "Gençlerin Sosyal Medyada Kullandıkları Dilin Toplum Dilbilimsel Açıdan Sınıflandırılması", Gençlik Kültürel Mirasımız Kongresi Bildiriler Kitabı, Samsun: Ondokuz Mayıs Üniversitesi.
Yaman, H. , Erdoğan, Y. (2007), "İnternet Kullanımının Türkçeye Etkileri: Nitel Bir Araştırma", Journal of Language and Linguistic Studies, c. 3, s. 2.
Karahisar, T. (2013), "Dijital Nesil, Dijital İletişim ve Dijitalleşen (!) Türkçe", Academic Journal of Information Technology, c. 4, s. 2.



Kitap önerilerim


goodreads.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder