18 Ocak 2023 Çarşamba

EĞİTİME BİR BALTA DAHA

 EĞİTİM SİSTEMİ BALTALANMAYA DEVAM EDİYOR

Eğitim sistemimizde birçok sorunla boğuşuyoruz. Fiziki yetersizlikler bu sorunun başında geliyor. Akıllı tahtaların güncellemelerinden tutun da yardımcı hizmetler personeli eksikliğine kadar neler sorun değil ki. Sayın bakan okullara ödenek gönderiyoruz diyor evet ödenek gelmeye başlamıştır, doğrudur ancak, yeterli mi tartışılır. Ya da şöyle izah edelim ödenek yerine personel sıkıntısı giderilse, fiziki problemleri halledilse daha verimli olmaz mı?

Gün geçmiyor ki bakanlık yeni bir proje uygulamaya koymasın. Meslek liseleri ile ilgili projeler gırla gidiyor. Aile eğitimleri, koro yarışmaları, matematik seferberliği, uzaktan eğitime erişim, öğrenci afları, EBA platformunun geliştirilmesi, öğretmen hizmet içi eğitim projeleri, uzman öğretmenlik başöğretmenlik, genel müdür atamaları, il müdürü değişimleri derken gündem epey kalabalık.

Bunca bahsedilen proje ve kalite çabası ise nedense halk nazarında olsun akademik dünyada olsun MEB içerisinde öğretmenler arasında olsun twitterda gündem olduğu kadar gündem olmuyor. Umut dağıtmıyor. Kimseyi heyecanlandırmıyor. “Cumhuriyet tarihinin en büyük” diye başlayan süslü cümleler nitelik barındırmıyor. Çünkü tüm bu yapılanları boşa çıkaracak o kadar çok uygulama yapılıyor ki. İnanılır gibi değil.

YÖK’ün son aldığı karara göre, lisans okuyan öğrenciler seçmeli ders olarak “formasyon” alabilecekler. Yani isterlerse formasyon eğitimi alabilecekler. Yani isterlerse formasyon alıp öğretmen olabilecekler. Yani lisans kazanmak öğretmen olmak için yeterli olacak. Yani ne mezunu olduğunuz artık önemli olacak mı? Bilemiyoruz.

İşte böyle enteresan kararların alındığı bir bakanlıktır MEB. Matematik seferberliği başlatırsın ama öbür tarafta öğretmen olmak için öğretmen okuluna ihtiyacım yok dersin.

Alınan formasyon kararı ne anlama geliyor bunu elbette zaman gösterecek. Şu anda muhataplardan ses yok. Bu konuya herhangi bir kriter getirilmiş mi onu da bilmiyoruz. Eski Talim Terbiye Kurulu kararları bu kriterleri sağlamakta mıdır? Yani şu fakülte mezunu şu öğretmenlik alanına atanır gibi ibareler hala geçerli midir? Bu seçmeli formasyon eğitimi ne anlama geliyor? İşleyiş nasıl olacak? Hepsi birer bilinmezlik. Her zamanki gibi başımıza gelince öğreneceğiz.

Bu kararın nasıl uygulanacağını, ne olduğunu, neden olduğunu henüz bilmiyoruz. Daha da acısı itiraz eden de yok. Birkaç küçük sendika belki üye toplamak adına belki de gerçekten durumun vehametinden cılız sesler çıkarıyor ama konuyu duymayanların gündemine bile alamadılar henüz.

Peki büyük sendikalar ne yapıyor. Anlaşmışlar gibi kimseden ses yok. En büyük sendika, onun yardımcısı, üçüncü “yersen” muhalif sendika, acaba bu konuda açıklama yapmışlar mıdır? Ben göremedim. Yeni ve diğerlerine göre az sayıda üyesi olan bir sendika ismini de verelim EĞİTİM GÜCÜ SEN isimli bir sendika YÖK’ün kararı için Danıştay’a itiraz etti. Kendilerini duyarlılıklarından dolayı tebrik ediyorum ve teşekkür ediyorum.

“Eski Talim Terbiye Kurulu Başkanı Burhanettin Dönmez: YÖK artık herkes öğretmen olabilecek diyor! Herkesin yapabileceği iş meslek değildir. Tarihe not düşelim. Dünyanın en eski mesleklerinden biri olan öğretmenlik, Cumhuriyetin 100. yılında YÖK tarafından meslek olmaktan çıkarılmıştır.” (https://www.turkiyegazetesi.com.tr/egitim/formasyon-danistaya-gitti-942003) Haberin kaynağını da yazalım. Tepki gösteren sayın Burhanettin Dönmez’e de teşekkürü bir borç bilirim.

Ben bu haberi araştırırken googleye yazdığımda aynı sayfada şöyle bir haberle de karşılaştım. Bunu da buraya yazmadan edemem sanırım. “Eğitim Bir Sen’den Danıştay kararına tepki. “ (https://www.hukukihaber.net/egitim-bir-senden-danistay-kararina-tepki) Acaba dedim bu formasyonla ilgili karar çıktı da kaçırdım mı? Haberi incelediğimde 2018 yılına ait bir haberle karşılaştım. Danıştay’ın Andımız kararına tepki gösterilmiş. Diyorum ve yorum yapmadan devam ediyorum. Yeni iktidar ortakları olan diğer sarımsı sendikanın bir haberine de rastlamadığımı belirtmek isterim. 

Neler nelerle uğraşıyor görüyoruz. Aslında resim net. Biz görmek istemiyoruz sanırım. Eğitim hariç herşeyle uğraşan eğitim sendikalarını da millete havale ediyorum ve sesleniyorum: “İşinizi yapın, yapmıyorsanız bırakın işini yapacak insanlar sendikacılık yapsın!”

Bir yandan da düşünüyorum. MEB’de öğretmen kökenli yöneticiler azınlıkta. Acaba MEB’te öğretmen kökenli öğretmen de mi istenmiyor? Kafamda deli sorular.

YÖK’ün kararını bir an önce gözden geçirmesini dilemekten başka bir şey elimizden gelmiyor sanırım. Bize de duyurmak ve tartışmak düşüyor galiba.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder