1-NCİ KATEGORİDEN UZAY. Hiçbir yerde yoğun olmayan kümelerin sayılabilir bileşimine eşit olan topolojik uzaya birinci kategoriden uzay denir.
1-NCİ MERTEBEDEN NONLİNEER KISMİ TÜREVLİ DENKLEM. Birinci mertebeden nonlineer kısmi türevli denklem, ve olmak üzere,ile tanımlanır.
1-İNCİ SAYILABİLİR UZAY. , bir topolojik uzay ve , topolojik uzayının karakteri olsun. ise uzayına birinci sayılabilir uzay denir.
1-NCİL DERLEME. İstatistiksel bilgi edinmek amacıyla düzenlenen derlemeye asli derleme veya birincil derleme denir.
2-Lİ AĞAÇ. Bir ağaçta her bir düğüm en fazla iki çocuğa sahip ise bu ağaca 2-li ağaç (İng. binary tree) denir.
- A1. Her için, 'dir,
- A2. Her ve her için, olacak biçimde bir tek vardır.
AFİNOR. tipli tensörlere afinor denir.
tensör
AGNESİ CADISI. Agnesi cadısı,ile tanımlanır. [Maria Gaetana Agnesi, İtalyan Matematikçi. 1718'de Milano'da doğdu. 1738'de felsefe alanında yazdığı tez basıldı. Annesinin ölümünden sonra kardeşlerini eğitmek için yazmaya başladığı Instituzioni analitiche ad uso della gioventù italiana kitabı dört cilt tuttu. Kitabı 1748'de basıldı. 1750'de Papa tarafından Bologna Üniversitesi Matematik Bölüm Başkanlığına atandı. 1799'da Milano'da bir manastırda öldü. 1801'de Instituzioni analitiche ad uso della gioventù italiana'nın İngilizce çevirisi basıldı.]
AGNESİ EĞRİSİ. Bkz. Agnesi cadısı
AĞ. 1. Bir yönlü kümeden başka bir kümeye tanımlı olan fonksiyona ağ denir. 2. Birden fazla bilgisayarın çeşitli yollarla birbirine bağlanmasına bilgisayar ağı ya da kısaca ağ denir. [< Eski Tr. aġ]
AĞ ANALİTİKLERİ. Sanal dünyanın farklı kurallarının, dinamiklerinin, davranışlarının insan ekseninde analiz edilmesini ve bunun akabinde anlamlı sonuçlar çıkarılmasını sağlayan süreçler bütününe ağ analitikleri denir.
AĞ BANT GENİŞLİĞİ Bkz. bant genişliği
AĞ GEÇİDİ. Bkz. portal
AĞ PROTOKOLÜ. Verinin ağa bırakılması ile başlayıp, paketlenmesi, iletiliş yolunun belirlenmesi ve iletilmesi olaylarının tamamını denetleyen kuralar bütününe ağ protokolü denir.
BİR AĞACIN YÜKSEKLİĞİ. Bir ağacın yüksekliği, ağacın kökünden ağaçtaki en alt çocuğa kadar olan yolun uzunluğu ile tanımlanır.
AĞAÇ. İçinde devir (döngü) bulunmayan bağlantılı grafa ağaç graf veya ağaç denir ve,
ile gösterilir. [< Eski Tr. yıġaç]
AĞAÇ GRAF. Bkz. ağaç.
AĞIRLIKLI ARİTMETİK ORTALAMA. Bkz. tartılı aritmetik ortalama
AĞIRLIKLI GRAF. Bkz. maliyetli graf
AI. Bkz. yapay zeka
AKIL YÜRÜTME. Bir takım doğrulardan ve kabullerden hareket ederek bir sonuca varmaya akıl yürütme denir.
AKILLI OYUNCU. Bir oyuna katılan her bir oyuncunun izlemini bilen ya da tahmin edebilen rakip tarafa akıllı oyuncu (İng. rational player) denir.
AKILLI TELEFON. Belli açık bir işletim sistemi ile çalışan mobil iletişim aygıtına akıllı telefon denir.
AKIM. Bkz. elektrik akımı
AKIM KAYNAĞI. Kendisine bağlanan yükten bağımsız olarak, her zaman belli bir akım oluşturan kaynaklara akım kaynağı denir.
AKIM ŞİDDETİ. Birim zamanda geçen yük miktarına akım şiddeti denir ve,ile gösterilir.
AKIM YOĞUNLUĞU. Bir iletkenin 1 mm² kesitinden geçen elektrik akımına akım yoğunluğu denir ve, ile gösterilir.
AKIŞ AĞI. Bir grafiğin dalları üzerinde bir akış ağı varsa bu grafiğe akış ağı veya ağ denir.
AKIŞ DİYAGRAMI. Algoritmanın özel geometrik şekillerle ifade edilmiş haline akış diyagramı denir.
algoritma
AKIŞ ŞEMASI. Bkz. akış diyagramı
AKSAK ÜÇGEN. İki kısa kenarı uzunluk farkı bir birim olan dik üçgene aksak üçgen denir.
AKTARMA. Bir programda değişkenler değer gönderilmesine aktarma denir.
AKTİF DEVRE ELEMANI. Bkz. aktif eleman
AKTİF ELEMAN. Bir şebekeye enerji sağlayabilen gerilim ya da akım kaynaklarına aktif devre elemanı veya kısaca aktif elemanlar denir.
pasif eleman
AKTİF MATRİS EKRAN. Her pikselde ışığın iletimini kontrol etmek için bir transistör kullanan sıvı kristal ekrana aktif matris ekran denir.
AKTİVASYON KAYDI. Verilen bir prosedür için kaydedicilerin ve yerel değişkenlerin konumlarını belirten değere çerçeve işaretçisi veya aktivasyon kaydı denir.
AKUSTİK SİNYAL. Veri ileten seslerden oluşan sinyale akustik sinyal denir.
AKÜMÜLASYON. Akümülasyon, birden fazla işlem üzerine inşa edilmiş bir varlığın pozisyon büyüklüğündeki artışı ifade eder.
AKÜMÜLATÖR. 1. Doldurulabilen be daha büyük şiddette doğru akım veren üreteç. 2. Artimetik ve mantıksal işlemlerin yerine getirilmesi sırasında üzerinde işlem yapılacak verinin bulunduğu yere akümülatör (ACC) denir. [<Fr. accumulateur < Fr. accumuler < Lat. accumulare < Lat. cumulare < Lat. cumulus < Ar. كومة< Eski Yunan. κύμα < Eski Yunan. κύω]
ALAN. Bir ikili işlemin yer aldığı kümeye alan denir.
ALAN ADI. İnternet kullanıcılarına, ziyaret etmek istedikleri IP adreslere alfabetik-sayısal terimler içeren ve akılda kolayca kalan belirteçlerle ulaşmalarını kolaylaştıran bir isimlendirmeye domain name veya alan adı denir.
ALAN KARMAŞIKLIĞI. Algoritmanın eleman sayısının çok büyük olduğu durumlarda problemin çözümüne ulaşabilmeye yönelik bellek gereksinimine alan karmaşıklığı denir.
ALAN KORUYAN DÖNÜŞÜM. Tanım uzayındaki her bölgeyi, alanı bu bölgenin alanına eşit olan bir bölgeye dönüştüren dönüşüm alan koruyan dönüşüm olarak adlandırılır.
uzay
ALFABETİK STRING. Aynı alfabetik karakter kümesinden olan ve yalnızca karakterleri içeren stringe alfabetik string denir.
ALGISAL BELLEK. Duyusal bilginin çok kısa sürelerde işlendiği belleğe anlık bellek veya algısal bellek denir.
ALGORİTMA. Verilerin, bilgisayara hangi çevre biriminden girileceğinin, problemin nasıl çözüleceğinin, hangi basamaklardan geçirilerek sonuç alınacağının, sonucun nasıl ve nereye yazılacağının sözel olarak ifade edilmesine algoritma denir.
BİR ALGORİTMANIN KESİNLİĞİ. Bir algoritmanın adımlarının belirli olmasına kesinlik denir.
ALGORİTMİK DİL. Algoritmik dil, algoritmaları ifade etmek amacıyla kullanılan yapay dile verilen addır.
ALGORİTMİK KARMAŞIKLIK. Bir algoritmanın kaçılması için gereken kaynak miktarına algoritmik karmaşıklık veya kısaca karmaşıklık denir.
ALGORİTMİK PROGRAM TASARIMI. Verilerin bilgisayara hangi çevre biriminden girileceğinin, problemin nasıl çözüleceğinin, hangi basamaklardan geçirilerek sonuç alınacağının, sonucun nasıl ve nereye yazılacağının sözlü olarak ifade edilmesine algoritmik program tasarımı denir.
ALIASING. 1. Bilgisayar monitöründeki şekillerin kenarlarının tırtıklı görünmesine aliasing denir. 2. Aynı hafıza alanına birden fazla isimle ulaşmaya örtüşme veya aliasing denir.
ALICI. Bkz. almaç
ALINMAMIŞ DALLANMA. Dallanma koşulunun sağlanmadığı ve program sayacının sıralı olarak dallanmayı takip eden komutun adresi olduğu dallanmaya alınmamış dallanma denir.
Ayrıca bkz.
alınmış dallanma
ALINMIŞ DALLANMA. Dallanma koşulunun sağlandığı ve program sayacının dallanma hedefi olduğu dallanmaya alınmış dallanma denir.
alınmamış dallanma
ALMAÇ. Elektrik enerjisini istenilen başka bir enerjiye dönüştüren aygıtlara alıcı veya almaç denir.
ALMAŞIK DERNEY. Bkz. alterne seri
ALT ALAN TİPİ. Bir sıralı tipin bir alt grubuna işaret eden tanımlamaya alt alan tipi denir.
ALT DAMGA. Bir terimin ya da elemanın sağ altına vurulan damgaya alt damga denir.
ALT DİZEY. Bkz. alt matris
ALT DOLAM. Bkz. alt halka
ALT GRAF. Bir grafın düğüm ve kenarlarının bir alt kümesiyle oluşturulan grafa alt graf denir.
ALT HALKA. Bir halkanın indirgenmiş işlemlere göre halka olan alt kümesine halkanın alt halkası denir.
ALT KÜME. ve , iki küme olsun. 'nin her elemanı 'nın da bir elemanı ise 'ye 'nın bir alt kümesi denir ve,ile gösterilir.
ALT MATRİS. Bir matrisin bazı satır ve sütunları silindiğinde kalan matrise alt matris denir.
ALT ÖRNEKLEM. Bir örneklemden seçilerek oluşturulan yeni örnekleme alt örneklem denir.
ALT PROGRAM. Herhangi bir değer geri döndürmeyen fonksiyona alt program denir.
ALT UZAY TOPOLOJİSİ. topolojik uzayı ile alt kümesi verildiğinde, üzerindeki,topolojisine alt uzay topolojisi denir ve,ile gösterilir.
ALT ÜÇGENSEL MATRİS. Köşegen üstündeki tüm elemanları sıfır olan matrise alt üçgensel matris denir.
ALTERNANS. Bir saykılın negatif ve pozitif kısımlarından her birine alternans denir.
ALTERNATİF AKIM. Zamana bağlı olarak periyodik bir şekilde yön ve şiddeti değişen akıma alternatif akım denir.
doğru akım
ALTERNE SERİ. Ardışık terimleri ters işaretli olan seriye alterne seri denir.
Tam açıyı altın oranda ikiye bölen açıya altın açı denir.
ALTIN KESİT. Bkz. altın oran
AMAÇ PROGRAM. Bir programlama dilinde yazılmış kaynak programın derlenmesi ile elde edilen kütüphane fonksiyonlarıyla bağlantısı kurulmamış makine koduna amaç program (İng. object program) denir.
AMPERMETRE. Akım şiddetini ölçen alete ampermetre denir.
ANA BİLGİSAYAR. Bir bilgisayar ağının yönetiminde temel işlev ve görevleri yürüten sunucu bilgisayara ana bilgisayar denir.
ANA DONANIM. Bir bilgisayar sisteminin temel işlevlerini yerine getirebilmesi için gereken donanımlara ana donanım denir.
ANA KİTLE. Bkz. Evren.
ANA KÜTLE. Bkz. Evren.
ANAHTAR. 1. Anahtar veya devre kesici, bir devreyi tamamlamak veya kesmek için kullanılan çoğunlukla mekanik araca verilen addır. 2. Kayıtların ayırt edilmesini ve tablolar arasında ilişki kurulmasını sağlayan yapıya anahtar denir.
ANAHTAR ÖZNİTELİK. Varlık kümesindeki her bir örnek için farklı değer alan özniteliğe anahtar öznitelik denir.
ANALİTİK DÜZLEM. Üstünde koordinat sistemi belirtilmiş düzleme kartezyen düzlem veya analitik düzlem denir.
ANALOG BİLGİSAYAR. İşletilmesi başka bir sistemin fiziksel davranışlarında dayalı olan bilgisayara örneksel bilgisayar veya analog bilgisayar denir.
ANALOG BÜYÜKLÜK. Sonsuz sayıda ara değer alabilen büyüklüğe analog büyüklük denir.
ANALOG DEVRE. Giriş ve çıkış işaretleri şekil olarak benzeyen elektronik devreye analog sistem veya analog devre denir.
ANALOG GÖSTERGE. Büyüklükleri iki sınır değer arasında çok sayıda ara değer şeklinde ifade eden göstergeler analog gösterge denir.
ANALOJİK ÇIKARIM. İki ya da daha fazla nesnenin belli benzerliklerine dayanarak başka benzerlikleri olacağı sonucuna gitmeye analojik çıkarım veya analoji denir.
ANLAM BİLİM. Bkz. semantik
ANLAMLILIK DÜZEYİ. Tip 1 hatanın ortaya çıkma olasılığına anlamlılık düzeyi denir.
Bkz.
tip 1 hata, tip 2 hata
ANLIK BELLEK. Bkz. algısal bellek
ANLIK DERLEME. Devamlı birimlerin belli bir andaki durumlarını gözlemlemek için yapılan derlemeye anlık derleme denir.
veri toplama
APAÇIK KAVRAM. Aynı zamanda hem açık hem seçik olan kavrama apaçık kavram denir.
APEKS. Bir çokgende, belli bir yönlendirmeye göre en yüksekte kalan tepe noktasına apeks denir.
API. İki farklı sistemin birbirleri ile haberleşip veri alışverişi yaptıkları yapılara uygulama ara yüzü (application programming interface) veya kısaca API denir.
APLİKAT EKSENİ. Üç boyutlu koordinat sisteminde dikey eksen aplikat ekseni olarak adlandırılır.
APOLAR KOVALENT BAĞ. Kovalent bağı oluşturan elektronların iki atom tarafından eşit kuvvetle çekilmesiyle oluşan bağa apolar kovalent bağ denir.
polar kovalent bağ
APPLET. Bir HTML programı içine yerleştirilmiş küçük java programlarına applet denir.
APPLICATION SERVER. Bkz. uygulama sunucusu
AR. Bkz. artırılmış gerçeklik teknolojisi
ARA DÜĞÜM. En az bir çocuğa sahip düğüme ara düğüm denir.
ARA YÜZ. Bilgisayar yazılımlarının kullanıcı tarafından çalıştırılmasını sağlayan, çeşitli resimlerin, grafiklerin yazıların yer aldığı ön sayfaya ara yüz denir.
ARAKESİT İŞLEMİ. Verilen kümelerin ortak elemanlarından oluşturulmuş kümeyi veren işlem arakesit olarak adlandırılır.
ARALARINDA ASAL POLİNOMLAR. En büyük ortak bölenleri (ebob) 0-ncı mertebeden bir polinom olan polinomlara göreceli asal polinomlar ya da aralarında asal polinomlar denir.
ARALARINDA ASAL SAYILAR. En büyük ortak bölenleri 1 olan sayılara göreceli asal sayılar ya da aralarında asal sayılar denir.
ARAMA. Bkz. arama problemi
ARAMA PROBLEMİ. Bir elemanın arama uzayındaki yerinin bulunması problemine arama problemi denir.
ARAPSAÇI. Arapsaçı, IOTA adı verilen kriptopara tarafından geliştirilen ve blokzinciri teknolojisinden farklı olarak hiçbir işlem ücreti olmadan varlık transfer edilmesini sağlayan ve kullanıcılar tarafından doğrulamaların gerçekleştirildiği alternatif bir teknolojiyi ifade eder.
ARCHIE. İstenen verileri internet üzerinden bulan ve onları düzenleyen programa archie denir.
ARDIŞIK DEVRE. Bkz. ardışıl devre
ARDIŞIL DEVRE. Tümleşik devreye ek olarak içinde belleği olan devrelere sıralı devre veya ardışıl devre denir.
ARDIŞIL LOJİK. Bir kombinezonal devreye ilave olarak bellek elemanları da içeren sayısal sistemler ardışıl lojik olarak adlandırılır.
ARGAND DİYAGRAMI. Kompleks sayıları düzlemde göstermek amacıyla geliştirilen ve yatay ekseni gerçek eksen, düşey ekseni sanal eksen varsayan koordinat sistemine Argand diyagramı denir. [Jean-Robert Argand, Fransız matematikçi. 1768'de Cenevre'de doğdu. sayısının geometrik gösterimi ile tanınmıştır. 1806'da cebirin temel teoremini ispatladı. 1822'de Paris'te öldü.]
ARGÜMENT. Bkz. argüman
ARGÜMAN. 1. Bir sonuca varmak için kullanılan önermeler dizisine argüman denir. 2.   , bir komplek sayı olsun.   'nin   -ekseninin pozitif kısmı ile yaptığı açıya   kompleks sayısının argümanı denir ve,ile gösterilir. 3. Argüman, işletim sistemi veya işletim sistemi üzerindeki programların içindeki fonksiyonlara verilen değer ya da ismi ifade eder.
ARİTMETİK BİRİM. Bir tamlık bölgesinin tersinir elemanına aritmetik birim denir.
tamlık bölgesi
ARİTMETİK DİZİ. Ardışık terimleri arasındaki ayrım değişmeyen diziye aritmetik dizi denir.
geometrik dizi
ARİTMETİK FONKSİYON. Pozitif tam sayılar üzerinde tanımlı ve reel değerli fonksiyonlara aritmetik fonksiyon denir.
ARTİMETİK OPERATÖR. Aritmetik işlemlerin yapılması amacıyla kullanılan operatörlere aritmetik operatör denir.
ARİTMETİK ORTA. Bkz. aritmetik ortalama
ARİTMETİK ORTALAMA. Aritmetik ortalama, için, gözlenen değerler ve gözlem sayısı olmak üzere, ile tanımlanır ve, ile gösterilir.
ARİTMETİK ORTALAMA GÖRE MOMENT. Terimlerin aritmetik ortalamadan cebirsel sapmalarının çeşitli kuvvetlerinin aritmetik ortalamalarına aritmetik ortalama etrafındaki moment veya aritmetik ortalamaya göre moment denir.
ARİTMETİK YOĞUNLUK Aritmetik yoğunluk programdaki kayar noktalı işlemlerin program tarafından ana bellekte erişilen veri byte sayısına oranı ile tanımlanır.
ARŞİMED RIESZ UZAYI. Sıralama bağıntısı Arşimed aksiyomu ile verilen Riesz uzayına Arşimed Riesz uzayı denir. [Arşimed, Yunan matematikçi. Doğumdan önce 287'de doğdu. Hidrostatiğin ve mekaniğin temellerini attı. Doğumdan önce 212'de Sicilya'da öldü. Riesz Frigyes, Macar Matematikçi. 1880'de Györ'de doğdu. Sınırlı simetrik operatörler için spektral teorisini geliştirdi. Riesz grupları, Riesz dizisi ve Riesz uzayının tanımını verdi. 1956'da Budapeşte'de öldü.]
ARM. Bkz. anahtarlamalı relüktans motoru
ARPANET. ARPANET, 1960 yılında Amerika Birleşik Devletleri Savunma Bakanlığı tarafından kurulmuş ve internet teknolojisinin temelini oluşturan ağ sisteminin adıdır.
ARŞİMED SARMALI. Bkz. Arşimed spirali
ARŞİMED SIRALI UZAYI. Bir Arşimed sıralaması ile donatılmış lineer uzaya Arşimed sıralı uzayı denir.
ARŞİMED SPİRALİ. Arşimed spirali, radyal koordinat ve kutupsal açı olmak üzere, ile tanımlanır.
ART KOŞUL. Bir deyimi takip eden bildirime art koşul denir.
ART MERİDYEN. Bir meridyenin yarı dairesini tam daire yapan meridyene o meridyenin art meridyeni denir.
ARTAN DİZİ. , bir dizi olsun. Her için,gerçekleniyor ise dizisine artan dizi denir.
ARTAN FONKSİYON. , bir aralığında tanımlı bir fonksiyon olsun. ve noktaları aralığında herhangi iki nokta olsun. Eğer iken ise fonksiyonu aralığında artandır denir.
ARTIRILMIŞ GERÇEKLİK TEKNOLOJİSİ. Gerçek dünyada algıladığımız tüm fiziksel unsurların, bilgisayar teknolojileri ile üretilmiş ses, grafik, video ve GPS verileri ile birleştirilmesi yoluyla ortaya çıkan görüntüye artırılmış gerçeklik teknolojisi veya kısaca AR denir.
ARTIRMA OPERATÖRÜ. Matematiksel olarak değişkene ait değerin bir artırılması için kullanılan operatöre artırma operatörü denir ve,
++
ile gösterilir.
ARZ EĞRİSİ. Ceteris paribus bir malın fiyatı ile arz edilen miktarı arasındaki ilişkiyi gösteren şekilsel araca arz eğrisi denir.
ASAL CİSİM. Trivial alt cisimlerden başka alt cismi olmayan cisme asal cisim denir.
AŞİKÂR İDEAL. Herhangi bir halka için sıfır halkası.
ATLAS. bir yüzey olsun. Görüntüleri 'nin tamamını kaplayan yüzey yamalarının bir ailesine 'nin bir atlası denir.
ATOM NUMARASI. Atom numarası, bir elementin çekirdeğinde bulunan proton sayısını ifade eder ve,ile gösterilir.
ATOMİK İŞLEM Atomik işlem, bölünemez, tek seferde tamamlanan, başlatıldığından tamamlanmadan başka bir işlem tarafından kesintiye uğratılamayan ve başka işlem etkisi altında kalmayan işleme verilen addır.
AVOMETRE. Bkz. multimetre
AYIKLAYICI. Ayıklayıcı, programdaki hataları bulmak ver düzeltmek için kullanılan araca verilen addır.
AYKIRI DOĞRULAR. Aynı düzlemde olmayan doğrulara aykırı doğrular denir.
AYRIK METRİK UZAY. Ayrık metrik ile donatılmış uzaya ayrık metrik uzay denir ve,ile gösterilir.
AYRIK OLAYLAR. İki olay aynı anda meydana gelemiyorsa bu olaylara ayrık olaylar denir.
AYRIK TOPOLOJİ. Bir küme üzerindeki bütün topolojiler latisindeki en büyük elemana ayrık topoloji (İng. discrete topology) denir.
AYKIRI VERİ. Bir değer her iki yönde mesafe olarak kartiller (çeyreklikler) arası açıklığı aşarsa gözlem aykırı değerlidir denir.
gözlem, kartil
AYRIK DEVİRLER. Ortak elemanı olmayan devirlere ayrık devirler denir.
AYRIK KÜMELER. Ara kesitleri boş küme olan kümelere ayrık kümeler denir.
AYRIK UZAY. Üzerinde ayrık topoloji tanımlanan kümeye ayrık uzay denir.
Ayrıca bkz.
uzay
AYRILABİLİR DİFERANSİYEL DENKLEM. Ayrılabilir diferansiyel denklem,ile tanımlanır.
AYRILABİLİR DENKLEM. Bkz. ayrılabilir diferansiyel denklem
AYRILABİLİR UZAY. Sayılabilir yoğun alt kümesi bulunan topolojik uzaya ayrılabilir uzay denir.
Ayrıca bkz.
uzay
AZALAN FONKSİYON. , bir aralığında tanımlı bir fonksiyon olsun. ve noktaları aralığında herhangi iki nokta olsun. Eğer iken ise fonksiyonu aralığında azalandır denir.
AZALTMA OPERATÖRÜ. Matematiksel olarak değişkene ait değerin bir azaltılması için kullanılan operatöre azaltma operatörü denir ve,
--
ile gösterilir.
BACKBONE. Yoğun internet trafiği taşıyan yüksek hız ağına backbone denir.
BACKUS-NAUR FORM. Backus-Naur Form veya kısaca BNF, 1950'li yıllarda John Backus ve Peter Naur tarafından yapılan çalışmaların sonucu olarak geliştirilen ve 1960'tan sonra programlama dilleri için standart olarak kullanılan meta dile verilen addır. [John Backus, Amerikalı matematikçi. 1924'te Wilmington'da doğdu. 1942'de liseden mezun oldu. Aynı yıl Virginia Üniversitesi Kimya Bölümüne girdi ancak buradan ayrıldı. Orduya katıldı. Haverford College'da tıp ve Pittsburgh Üniversitesinde mühendislik eğitimi aldı. Atlantik Şehir Hastanesinde çalıştı. Columbia Üniversitesinden matematik alanında 1949'da lisans ve bir yıl sonra yüksek lisans derecesi aldı. 1950'de IBM'e girdi. 1954'te Fortran dilini geliştirdi. 1977 Turing ödülünü kazandı. 1991'de emekli oldu. 2007'de Ashland'da öldü. Peter Naur, Danimarkalı bilgisayar bilimci. 1928'de Frederiksberg'de doğdu. 1957'de felsefe doktoru derecesi aldı. 1959-1969 arasında Regnecentralen şirketinde çalıştı. Niels Bohr Enstitüsü ve Danimarka Teknik Üniversitesinde ders verdi. 1969-1998 arasında Kopenhag Üniversitesinde profesör olarak görev yaptı. Programlamayı matematiğin bir dalı olarak gören biçimci ekolü reddetti. Bilgisayar bilimi yerine veri bilimi denmesini önerdi. 2005 Turing ödülünü kazandı. 2016'da Herlev'de öldü.]
BAD SECTOR. Bad sector, disk üzerinde bozulduğu için kullanılmaz hale gelen bölümlere verilen addır.
BAĞ ENERJİSİ. Bağ oluşurken açığa çıkan veya bu bağı kırmak için verilmesi gereken enerjiye bağ enerjisi denir.
BAĞDAŞABİLİR SİSTEM. Birinci basamaktan denkleminin çözümü aynı zamanda denkleminin de çözümü oluyor ise, sistemine bağdaşabilir sistem denir.
◇
BERNOUILLI KELEBEĞİ. Bernoulli kelebeği, ile tanımlanır.
BERNOUILLI RASTGELE DEĞİŞKENİ. İki farklı durumu tanımlamakta 0 ve 1'i kullanan rastgele değişkenlere Bernouilli rastgele değişkeni denir.
rastgele değişken
BETİMSEL İSTATİSTİK. Yığındaki tüm birimlerden ilgili değişken veya değişkenler bakımından verilerin toplanması, düzenlenmesi ve yorumlanmasına betimsel istatistik denir.
BİÇİM NİTELEYİCİ Biçim niteleyici, printf ve scanf gibi fonksiyonlarla nasıl işleneceğini belirleyen sembollerdir.
BİÇME. Bkz. prizma
BIG DATA. Big data, çok büyük ve karmaşık veri setlerini ifade eder.
BİKONDİSYONEL ÖNERME. Ancak ve ancak bağlacı ile bağlanmış önermeye bikondiyonel önerme denir.
BİLDİRİM. Bkz. teyit
BİLEŞİK FAİZ. Bileşik faiz, önceki dönemlerde elde edilen faizle beraber anapara üzerinden biriken faizi ifade eder.
BİLEŞİK KESİR. Payı paydasından küçük olmayan kesire bileşik kesir denir.
BİLEŞİK ORANTI. İçinde üç ya da daha fazla oran bulunduran orantılara bileşik orantı denir.
BİLEŞİK ÖNERME. Kendisinden başka bir ya da daha fazla bileşeni olan önermeye bileşik önerme denir.
BİLEŞİK SAYI. Asal olmayan ve 1'den büyük olan tam sayıya bileşik tam sayı veya kısaca bileşik sayı denir.
BİLEŞİK SERİ. Gözlem değerini iki veya daha fazla değişkene göre bir araya getiren serilere bileşik seri denir.
BİLEŞİK SINIFLAMA. Bir kütleyi oluşturan birimler bir değişkenin şıklarına göre sınıflandıktan sonra, diğer bir değişkenin şıklarına göre tekrar sınıflama işlemi yapılmasına vasıf kombinezonu veya bileşik sınıflama denir.
BİLEŞİK TAM SAYI. Bkz. bileşik sayı
BİLEŞKE VEKTÖR. İki ya da daha çok vektörün toplamına bileşke vektör denir ve, ile gösterilir.
vektör
BİLGİ. Verinin işlenmiş ve bir anlam ifade eden haline bilgi denir. [<Yeni Tr. bilgü < Yeni Tr. bili < Eski Tr. bilig < Eski Tr. bil-]
BİLGİ SİSTEMLERİ. Bilgi sistemleri, kullanıcının ihtiyaçlarını karşılamak üzere birlikte çalışan bütün donanım, yazılım, personel, veri ve süreçlere verilen addır.
BİLGİSAYAR. Dış dünyadan aldığı veriler üzerinde aritmetiksel ve mantıksal işlemler yapabilen, bu işlemin sonuçlarını yazılı veya görüntülü olarak bildiren, istenildiğinde istenildiği kadar saklayabilen elektronik makineye bilgisayar denir.
BİLGİSAYAR AĞI Bkz. ağ
BİLGİSAYAR DONANIMI. Bilgisayar donanımı genel olarak, elektronik elemanlardan oluşan ve bilgisayar sistemini oluşturan işlemci, disk, ana kart, bellek gibi birimlere ve bunlar üzerindeki tümleşik devrelere ve ara bağlantılara verilen adlandırmadır.
BİLGİSAYAR MİMARİSİ. CPU, ana bellek, ikincil bellek ve kontrol devrelerinden oluşan ve bunların birbirleriyle ilişkilendirilmesini tanımlayan modele bilgisayar mimarisi denir.
BİLGİSAYAR ORGANİZASYONU. Bilgisayar organizasyonu, bilgisayar mimarisine bağlı özellikleri yürüten operasyonel birimleri ve bunların ara bağlantılarını ifade eder.
BİR BİLGİSAYARIN HIZI. Bir bilgisayarın hafızası ile işlemcisi arasındaki bağlantı hızı bilgisayarın hızı olarak adlandırılır.
BİLİMSEL ARAŞTIRMA. Bilimsel araştırma, sistematik veri toplama ve araştırma sürecine verilen addır.
BİLİMSEL BİLGİ. Doğa olaylarını açıklayan, geçerliği ve kesinliği kanıtlanabilen düzenli bilgiye bilimsel bilgi denir.
BİLİMSEL NOTASYON. Sayıları ondalık ayracının solunda tek bir dijit kalacak hâle getiren notasyona bilimsel notasyon denir.
BİLİMSEL YÖNTEM. Kanıtlanmış bilgi elde etmek için izlenen yola bilimsel yöntem denir.
BİLİNEER FONKSİYON. , iki değişkenli bir fonksiyon olsun. Eğer , her iki değişkene göre lineer ise bilineerdir denir.
BİLİNMEYEN. Bir denklemi sağlayan sayılara karşılık gelen sembole bilinmeyen adı verilir.
BINARY DIGIT. Bkz. bit
BİNOM KATSAYISI. bir doğal sayı olmak üzere,ise sayılarına binom katsayısı denir.
BİNORMAL. Bkz. bir eğrinin binormali
BİR BİLİNMEYENLİ DOĞRUSAL KONGRÜANS. Bkz. bir bilinmeyenli lineer kongrüans
BİR BİLİNMEYENLİ LİNEER KONGRÜANS. olmak üzere,formundaki denklemlere bir bilinmeyenli lineer kongrüans denir.
BİRE BİR DİZİ. Birbirinden farklı elemanlardan oluşan diziye bire bir dizi denir.
BİRE BİR FONKSİYON. Bir fonksiyonun tanım kümesindeki her elemanın görüntüsü farklı ise o fonksiyona bire bir fonksiyon denir.
BİRE BİR YAPI DÖNÜŞÜMÜ. Bkz. monomorfizma
BİREYSEL VERİ İÇİN GEOMETRİK ORTALAMA. Bireysel veri için geometrik ortalama veya kısaca bireysel veri için GO, (i) eğer veri sayısı az ise gözlem sayısı ve gözlem değeri olmak üzere,ile; (ii) eğer veri sayısı fazla ise,ile tanımlanır.
BİRİM. Üzerinde gözlem ve ölçüm yapılan ve anakütleyi oluşturan en küçük öğeye olgu, denek veya birim adı verilir.
BİRİM KESİR. Payı 1 olan kesire birim kesir denir.
BİRİKİMLİ ORANSAL FREKANS DAĞILIMI. Bkz. kümülatif oransal frekans dağılımı
BİRİM AFİNOR. bir tensör olsun. Eğer ise 'ye birim tensör veya birim afinor denir.
BİRİM ELEMAN. , bir ikili yapı ve olsun. Her için,ise 'nin elemanı, için birim elemandır denir.
BİRİM FONKSİYON. Her elemanı kendisine eşleştiren fonksiyona birim fonksiyon denir ve,ile gösterilir.
BİRİM HIZLI EĞRİ. , bir parametrik eğri olsun. Eğer her için, bir birim vektör ise eğrisine birim hızlı eğri denir.
BİRİM KESİR. Payı 1 olan kesire birim kesir denir.
BİRİM MATRİS. İkinci işlemi birimli olan halka. Esas köşegen üzerindeki elemanları 1 diğer elemanları sıfır olan kare matrise birim matris denir ve,
ile gösterilir.
BİRİM TEĞET VEKTÖRÜ. , bir vektör değerli fonksiyon olsun. olsun. 'nin noktasındaki birim teğet vektörü,ile tanımlanır.
BİRİM TENSÖR. Bkz. birim afinor.
BİRİM VEKTÖR. Normu 1 olan vektöre birim vektör denir.
vektör, norm
BİRİMLİ DOLAM. Bkz. birimli halka
BİRİMLİ HALKA. İkinci işlemi birimli olan halkaya birimli halka denir.
BİRİMSEL MATRİS. Bkz. üniter matris
BİRİMSEL UZAY. Bkz. üniter uzay
BİRİNCİL ANAHTAR. Bir tabloda bulunan veri sıralarını birbirinden ayırmayı sağlayan kısıtlama yapısına birincil anahtar denir.
BİRİNCİL BELLEK. Bkz. ana bellek
BİRLEŞİK ATAMA OPERATÖRÜ Bir değeri bir değişkene atarken aynı anda aritmetik veya bit düzeyinde işlem yapan operatörlere birleşik atama operatörü denir.
BİRLEŞİK ÇARP TOPLA. Hem çarpma hem de toplama yapan fakat yuvarlama işlemini sadece bir kez ve toplama sonrası gerçekleştiren kayan noktalı komut, birleşik çarp topla olarak adlandırılır.
BİRLEŞİM. Verilen iki ya da daha fazla kümeden en az birine ait olan elemanlar kümesine birleşim denir ve,ile gösterilir.
BİT. 1. 0 ve 1 rakamlarına bit denir. 2. Bir sayının ikilik tabandaki karşılığına bit denir. 3. Bilginin oluşturulmasını ve bilgiye ulaşılmasını sağlayan görsel, işitsel, yazılı veya basılı araçlara bilgi ve iletişim teknolojileri veya kısaca bit denir.
BİT BİT OPERATÖRLERİ. Sayıların kendileri yerine bitlerini kullanan operatörler bit bit operatörleri olarak adlandırılır.
BİT DERİNLİĞİ. Bir görselde piksel başına ayrılan çalışma belleği miktarına bit derinliği denir.
BİT DİZİSİ. 0 ve 1'lerden oluşan sayı dizisine bit dizisi denir.
BİTİŞ KOŞULU Döngünün devam edip etmeyeceğini belirleyen koşula bitiş koşulu denir.
BİTİŞİK AÇILAR. Bkz. komşu açılar
BİTİŞİK KODLAMA. Bir kodlamada birbirini izleyen sayılara karşılık gelen kodlar arasındaki uzaklık 1 ise o kodlamaya bitişik kodlama denir.
BITMAP. Bir grafik görüntüsünün sütun ve satır halinde noktalardan oluşturulmuş gösterimine bitmap denir.
BOBİN. İletken elektrik tellerinin sarmal bir şekilde nüve adı verilen gerece sarılması ile elde edilen devre mekanizmasına bobin denir.
BOOLE ALT CEBİRİ. Bir Boole cebirinin kendi işlemlerine göre gene bir Boole cebiri olan alt kümesine Boole alt cebiri denir. [George Boole, İngiliz mantıkçı ve matematikçi. 1815'te Lincolnshire'da doğdu. Cebirsel denklemlerdeki boşlukları doldurdu. Mantığı yeni bir tarzda ele aldı, basit bir cebir haline getirerek matematikle birleştirdi. Mantıksal sembollerle cebir sembollerinin benzerliğini ortaya koyarak matematiğe Boole cebirini kazandırdı. Bu mantık, modern sayısal bilgisayarlarda ve elektronik anahtarlı devrelerde kullanıldı. Boole’un yeni cebirinin en büyük başarısı eşgüçlülük yasasını öne çıkarmasıydı. George Boole 1864'te Ballintemple'da öldü. İlerleyen yıllarda bilgisayar bilimindeki doğru ve yanlış değeri alan nesneler Boolean olarak adlandırıldı.]
BOOLE HALKASI. Bütün elemanları idempotent olan halkaya Boole halkası denir.
BOŞ DİZİ. İçinde hiçbir şey yazmayan diziye boş dizi denir.
BOŞ GRAF. Bir grafın köşeleri arasında herhangi bir kenar bulunmuyor ise bu grafa boş graf denir.
BOŞ KÜME. Hiç elemanı olmayan kümeye boş küme denir ve,
ile gösterilir.
BOŞ MATRİS. Bütün elemanları sıfır olan matrise sıfır matrisi ya da boş matris denir.
BOYUT. Bkz. bir vektör uzayının boyutu
BOZULMAMIŞ LİNEER DENKLEM. Bir lineer denklemin katsayılarından herhangi biri sıfırdan farklı ise bu lineer denkleme bozulmamış lineer denklem denir.
Bkz.
bozulmuş lineer denklem
BOZULMUŞ LİNEER DENKLEM. Bir lineer denklemin bütün katsayıları sıfır ise bu lineer denkleme bozulmuş lineer denklem denir.
Ayrıca bkz.
bozulmamış lineer denklem
BÖL VE FETHET ALGORİTMASI. Böl ve fethet algoritmaları, problemlerin mümkün olan en küçük alt parçalara ayrıldığı, her bir alt parçanın diğerlerinden bağımsız şekilde çözüldüğü algoritmalardır.
BÖL VE YÖNET ALGORİTMASI. Bkz. böl ve fethet algoritması
BÖLGE. Açık ve bağlantılı kümeye bölge denir.
açık küme, bağlantılı küme
BÖLME HALKASI. Her elemanı tersinir olan birimli halka.
halka
BUHARLAŞMA ISISI. Bir kilogramlık maddenin sıvı-gaz dönüşümü için eklenmesi ya da çıkarılması gereken enerjiye buharlaşma ısısı denir ve, ile gösterilir.
erime ısısı
BULUT BİLİŞİM. Bulut bilişim, internet üzerinden servisler sağlayan sunucuların büyük koleksiyonlarına verilen addır.
BURULMA. Bkz. torsiyon.
BUS. Anakarttaki bütün aygıtlar arasındaki veri iletişimini sağlayan devrelere bus denir.
BÜKÜMSÜZ GRUP. Bkz. serbest grup
BÜRMANN-LAGRANGE SERİSİ. Bir analitik fonksiyonun başka bir analitik fonksiyonun kuvvetlerine göre seri açılımına Bürmann-Lagrange serisi denir. [Hans Heinrich Bürmann, Alman matematikçi. Lagrange ters fonksiyon teoremini genelleştirdi. 1817'de Mannheim'de öldü. Joseph-Louis Lagrange, İtalyan matematikçi. 1736'da Torino'da doğdu. Asıl adı Lodovico Lagrangia'dır. Diferansiyel kalkülüsü olasılık teorisine uyarladı. Lagrange mekaniğini geliştirdi. 1813'te Paris'te öldü.]
BÜRÜM. Bkz. zarf
BÜRÜM EĞRİSİ. Bkz. zarf eğrisi
BÜTÇE DOĞRUSU. Aynı sabit harcama ile satın alınabilen mal ve hizmet bileşenlerini gösteren şekilsel araç bütçe doğrusu olarak adlandırılır.
BÜTÜNLER AÇILAR. Ölçüleri toplamları 180° olan açılara bütünler açılar denir.
BÜTÜNSEL DOĞRULUK. Eğer bir döngünün sonlaması gösterilebilir ise bu döngünün aksiyomatik açıklamasına bütünsel doğruluk denir.
BÜYÜK ÇEMBER. Bir kürenin merkezinden geçen düzlemle kesişimine büyük çember denir.
BÜYÜK DAİRE. Bir kürenin merkezinden geçen düzlemle kesişimine büyük daire denir.
BÜYÜK O. Bkz. asimptotik sınır
BÜYÜK OMEGA. Bkz. bir dizinin asimptotik alt sınırı
BÜYÜK THETA. Bkz. bir dizinin sıkı sınırı
BYTE. Bkz. bayt
Cache Bellek-Ezberleme için tıklayınız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder