Mef’ûlü mefâ’îlü mefâ’îlü fa’ûlün
İsterse n’ola haste göñül
yâre sarılmak
Mecrûh olıcak lâzım olur
yara sarılmak
(İsterse ne olur hasta
gönül yâre sarılmak
Cerahat olacak gerekir
yaranın sarılması)
Aşktan hastalanmış gönül sevgiliye
sarılmak istemesi normaldir. İrin olmaması için bir yaranın sarılması gerekmez
mi? Şair bir ilk yardım tekniğine de uygun olarak, yaranın üzerine bir şey
bastırmak hatta sevgiliye sarılıp yaraya müdahale etmek istiyor. (haste: hasta,
mecruh: irinli, sanatlar: tecrid, leff ü neşr)
Olmadı müyesser baña bir
serv-i revânuñ
La’lini öpüp biline bir
pâre sarılmak
(Olmadı nasip bana bir
yürüyen selvinin
Lalini öpüp beline bir
kere sarılmak)
Selvi gibi bir güzel kadının dudağını
öpmek ve bir kere beline sarılmak bana hiç nasip olmadı. Şair sevgilinin boyunu
selvi kadar uzun, dudağını lal gibi kırmızı gördüğünü ifade etmek istiyor.
(müyesser: kolaylıkla olan şey, servi: ağaçların en uzunu olan selvi ağacı,
revan: yürüyen, lal: kırmızı renkli taş, pare: parça, sanatlar: istiare)
Öpdüm elini kucmağa
bilin edeb itdüm
Gül dididi bilmez dahı bî-çâre
sarılmak
(Öptüm elini kucaklamaya
utandım
Güldü dedi bilmez bile
çaresiz sarılmak)
Bir fırsatını bulup elini
öptüm ancak kucaklamaya ise utandım. Sevdiğim kadın güldü ve “zavallı daha
sarılmayı bile bilmiyor” diyerek benimle alay etti. Kadın alay etmekle beraber
aynı zamanda şairin kendisine sarılmasını da beklemektedir. (kuçmak:
kucaklamak, edep etmek: utanmak, dahi: bile, biçare: çaresiz)
Dil-berlerüñ ey
gonca-dehen ‘âdeti budur
Gül ruhlarını ara öpüp
ara sarılmak
(Dilberlerin ey gonca
ağızlı adeti budur
Gül ruhlarını ara öpüp
ara sarılmak)
Ey ağzı gül goncasına benzeyen kadın,
güzelleri adeti ara sıra öpüp ara sıra sarılmakdır. Şair sevgilinin de aynı
şekilde kendisine sarılmasını istiyor. (dilber: gönlü alıp götüren güzel,
gonca-dehen: ağzı gül goncasına benzeyen, sanatlar: nida, teşbihi beliğ)
Zâyi’ ola mı bunca belâ
dünyede Bâkî
Yâ Rabbi nasîb ola mı
dildâra sarılmak
Ya Rabbi nasip ola mı
gönlümü alana sarılmak)
Ey Baki, dünyada bu kadar sıkıntı çekmek
boşa mı gitsin? Allahım bana gönlümü alan sevgiliye sarılmak nasip olsun mu? Baki'nin
asıl şikayeti gönlünü alan sevgiliye sarılamamak değil, uğrunda çektiği
sıkıntıların boşa gitmesidir. (zayi olmak boşa gitmek, bela: sıkıntı, dünye:
dünya, dildar: gönül alan)
Sanatların tanımları
Tecrid: Sözlük anlamı elbisesini
çıkarmak veya kabuğunu soymak demektir. Bir belagat terimi olarak insan
dışındaki her hangi bir canlıya, eşyaya, nesneye insanmış gibi hitap etmektir.
Leff ü neşr: Sözlük anlamı dürme,
toplama ve yaymadır. Bir belagat terimi olarak bir ibarede iki ya da daha fazla
sözcüğü veya hükmü zikrettikten sonra bunlarla ilişkili sözcük ya da hükümleri
sıralamak yoluyla meydana getirilen bir ifade biçimidir. Önce söylenenler
leffi, sonra söylenenler neşri oluşturur.
İstiare: Sözlük anlamı ödünç almak
demektir. Bir belagat terimi olarak bir kelimeye aralarındaki benzerlik
sebebiyle temel anlamının dışında yeni bir anlam vermektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder