4 Temmuz 2022 Pazartesi

Kim bu akkurtlar?

 

KİM BU AKKURTLAR?

Değerli dostlar. Cumhur İttifakı kuruldu kurulalı hem eleştiri hem de destek yağmuru devam ediyor. Her iki partinin içinden de muhalefetten de eleştiri var. Aynı zamanda her iki partiden ve tabandan da destek var. Bu iş nereye kadar gider nasıl gider iyi mi olur kötü mü olur sonu bilinmez.

Bugün konumuz Cumhur İttifakı değil ama. Ben MHP’nin içindeki Akkurtlardan bahsetmek istedim.

Sayın Bahçeli İttifakı kurarken “bizim asıl amacımız devletimizin bekasıdır. Hükümetten bir talebimiz veya beklentimiz yoktur” mesajı vermiş ve bunu da değişik zamanlarda ısrarla vurgulamıştır. Hatta daha da ileri gideyim teşkilatlara bu yönde talimat verdiği de söylenmekte. Elbette alkışlıyoruz.

Alkışlıyoruz ama bu madalyanın bir de öteki yüzü var. Biraz oraya bakalım.

Evet, ülkücüler kendi hesaplarına bir beklentileri olmadığını, makam mevki çıkar değil devletin bekası için ittifaka girdiklerini belirtiyorlar. Peki, kendi namına makam mevki isteyenler kim? Ak Partili olup halen görevde olan bürokratlardan çeşitli şekillerde görevden alınmak üzere olanlar olduğunu biliyoruz. Bu bürokratları koruyanlar ve görevden alınmamaları için referans olarak devletin ve siyasetin tepelerinde kulis yapanlar kim? Fetö ile sıkıntısı olup MHP’lilerle pozlar vererek ve referans bularak görevden alınmamaya çalışanlar ve bunlarla resim vererek iş yaptırdığını, güç kazandığını zanneden ve bu adamlara referans olanlar kim?

Bilerek veya bilmeyerek sürekli olarak Ak Partili bürokratlarla poz vererek onlara güç sağlayan “akkurtlar” kim? Yıllarca ülkücü memurlara kan kusturan, “Bahçeli’nin olduğu yerde ülkücülük mü olur?” diyerek, ülkücü harekete karşı yaptıklarını aklayan, Türk kelimesinden ırkçılık diye rahatsız olan kişileri şimdilerde ülkücü camianın ve ülkücü kuruluşların en tepelerinde savunan Akkurtlar kim?

Somut örnek verelim. Elbette isim ve kurum adı kullanmayacağım. Bir kurum müdürünün şu anda taşıdığı şartlar ve geçirdiği soruşturma nedeniyle kurumunun başında kalması zora girer. Durum “Akkurt”lara bildirilir. Önce yereldeki “Akkurtlar” kuruma gelerek kurum müdürünü ziyaret ederler ve resimler çekilir gazeteye medyaya haber yapılır. Sonra durum Ankara’daki “Akkurt”lara bildirilir. Bir “Akkurt” gelir, kuruma tekrar gidilir. Tekrar resimler, haberler filan. Sonra bakanlığa gider “Akkurtlar”. Araya ülkücü kuruluşlardaki “Akkurt”lar da girer. Kurum müdürü görevinde kalır. Elbette görevinde kaldığı için de “Akkurt”lara teşekkür eder. Gerisi ne kadardır bilinmez. Kurum müdürü borçlu olduğu “Akkurtlara” ne sağlar belli değil. Örnekleri çoğaltabilirim. Herkes görebilir aslında örnekleri. Biraz medyayı takip edelim. 15 Temmuz’dan sonra MHP ve ülkücülerle resimler çektirenleri ve medyaya bol bol servis edenleri bir inceleyin derim. İşte onların yanındakiler “Akkurt” olabilir mi?

Birilerinin kötü işleri yapması çıkarcı olması birilerini kullanmaya çalışması doğaldır. Bu her zaman olabilir. Peki daha önemli ve insanın içini acıtan soru şu: “Ülkü Ocaklarının bırakın yolunu bilmeyi adını bile bilmeyen, dokuz ışık diye bir şeyi hayatında duymamış, ülkücü kuruluşları bırakın bir tane ülkücüye bir faydası olmamış, Atatürk’e ATATÜRK diyemeyen, çıkarcı, işbirlikçi, işini bilen ve işine bakan ne kadar kişi varsa bunların alayını koruyan, kollayan, yükselten, atamasını yaptıran, referans olan Akkurtlar kim?” Akkurtlar bu gücü nereden almaktadır? Yoksa Akkurtlar bizatihi gücü elinde bulunduranlar mıdır?

Kendi “dava” arkadaşlarına kefil olmayan olamayan, kendi “dava” arkadaşını bir makama layık görmeyen göremeyen bu “Akkurt” lar kim? Daha önemlisi bunlardan ülkücü camia ne zaman hesap soracak?

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder