MEB MİŞ GİBİ. MİŞ GİBİ MEB.
Mış gibi ne demek? Sanırım yazıya başlarken bir çok kişi “mış gibi” ne demek diye düşünmüştür. Sözlük anlamını
bilmem. Belki de “mış gibi” kelimesini ben uydurmuşumdur. Ancak son zamanlarda
fazlaca kullanılmaya başlamış olan bu sözün elbette bir anlamı var.
“mış gibi yapmak” bir şeyin aslında olmamasına rağmen varmış gibi gösterilmesi demektir diye düşünüyorum. Var gibi yapmak, gerçekmiş gibi göstermek anlamlarının olduğunu söyleyebiliriz herhalde. Genel geçer olarak bu şekilde kullanılmakta.
MEB’in bu konuyla ne alakası var ve “mış gibi” ile MEB’in
nasıl bir bağlantısı var sorusuna gelelim.
Somutlaştırarak anlatmaya başlayalım.
MEB’de uzun zamandır üst yönetimde fırtınalar esiyor ve
sürekli olarak bir değişim sürekli olarak bir atama devam edip gidiyor. Dikkat ettiniz
mi her değişim, atama ve fırtınada sosyal medyaya verilen resimlerde övgüler,
methiyeler, teşekkürler, memnuniyet cümleleri. Herkesin her atandığı yer hemen
uzaya füze fırlatacak hale geliyor ve ülkemize değer katmaya başlıyor. Her şey
yolunda. Ortam süper. Sorun yok, sıkıntı yok. Muş gibi.
İl müdürü değişir ilçe müdürü değişir, hepsi bir projeye
sarar.
Her okula kütüphane kazandıralım projesi çıkıyor akşamdan
sabaha. Hemen emirler yağdırılıyor her okula. Kaç kitabınız var? Kütüphane nereye
kurulacak. Şu kadar günde kurun. Hemen açılış yapılacak. Hemen kütüphaneler
yapılıyor kitaplar sayılıyor. Haftalık durum raporları alınıyor. Senin niye az
kitabın var senin niye fazla kitabın var? Her okulda şu kadar kitap olacak. Hemen
bulun! Emirleri filan. Sayılar havada uçuşuyor. Rakamlar bildiriliyor. Kütüphanenin
açılışları yapılıyor. Vali, İl Müdürü, İlçe Müdürü, protokoller filan. Açılış,
6 metrekare kütüphanenin gezilmesi, 10 dakika kitap okuma, kapanış. Sonra herkes
gidiyor. Herkes çok mutlu. Çocuklarımız kitap kurdu haline geliyor. Her okulda binlerce
kitap. Yüzlerde bu büyük başarının haklı
gülümsemesi. Mış gibi.
Yeni bir proje çıkar ortaya sonra. Geri dönüşümden
kütüphaneler, geri dönüşüm bilinci ile çocukların yaptıkları bir köşe ve sergi.
Proje mükemmel. Nasıl da kimsenin aklına gelmedi. Hemen emirler filan. Sök babam
kütüphaneyi geri dönüşüm kütüphanesine çevir. Araba lastiğinden oturak, domates
kasasından raf filan. Kitapları tekrar aynı yere yerleştir. Tekrar açılış yap. Çocuklarımız
geri dönüşümün önemini anladılar. Artık geri dönüşüme önem veriyoruz. Bu işin
önemini de kavramışızdır. Mış gibi.
Aynı ortamın kütüphane, geri dönüşüm kütüphanesi, geri
dönüşüm sergi alanı, akıl zeka oyunları köşesi, satranç köşesi, geleneksel Türk
oyunları mangala vs, tasarım beceri atölye köşesi olduğunu gördük. Hepsi bir
okulda varmış gibi yani.
Okul müdürlerine baskıyla ekmek yaptırırlar sanırsın öğrenci
ve öğretmeni koşarak ekmek yapmaya gelmiş. Her okuldan beş proje çıkacak
sloganıyla yapılan projeler sayesinde uzaya füze fırlatacak teknolojiye
sahipmişiz gibi. Meslek lisesine önem veririz ama atölyelerdeki tezgahlar 1960’lı
yıllardan kalma. Genel müdürümüz çok çalışkandır kurumu uçuruyordur ama hantal
bürokrasi varmış gibi. Sanki genel müdürün alt kadrosundaki bürokrasiyi dış
güçler atamış gibi. “filanca işi beceremiyorsan niye oraya müdür oldun, her
şeyi devletten bekleme” denir ama okulların tüm ihtiyaçları karşılanıyormuş
gibi demeçler verilir. İl Müdürü okul ziyaretine giderken bile kendisinden önce
yardımcıları gelip rüzgar estirir, bütün okul müdürü karşılar, önde oturan
fotoğrafçısına kapı açtırılır, kendisine ne söyleneceği önceden gelen
yardımcısının estirdiği rüzgarla iyice tembihlenir filan ama aslında müdürün
içi temizdir ve çok mütevazıdır. Mış gibidir.
Bunca yapılan koltuk değişimi, proje, al gülüm ver gülüm,
atama, görevden alma, yönetici atama yönetmeliği, üretiyoruz, uçuyoruz kaçıyoruz,
matematik seferberliği, stem sınıfları, sosyal medya, ekmek üretiyoruz, ihracat
yapıyoruz vs vs. sonuç? Sonuç şu dostlar: YKS’de 40 soruda ortalamamız 5.
Siz yine okullarda en iyi eğitimi veriyormuş gibi yapın. MEB
MİŞ gibi yapın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder